SOSYAL MEDYA YAYGARASI

08 Temmuz 2020 - 09:03

Türk siyasetinde gerçekle -yalanın, hileyle-dürüstlüğün, demokratla- antidemokratlığın iç içe girdiği, burada çıkacak söz ve eylemlerin hangisi gerçek hangisi yalan halk tarafından kolayca ortaya çıkarılması mümkün değildir. İşte bu ortamda sürekli bu ülkenin gelişmesine ve ilerlemesine taraftar olmayanlar halkı yanlış yönlendirerek iktidara karşı dolduruşsa getirmekle meşgul olan, her durumda, sonuna kadar değerlendirme fırsatını kaçırmayan, küçük bir azınlık bu milletin gündemini belirleyerek, gündem üzerinden insanları yönlendirmeye çalışmaktadırlar.


Bunları takip ettiğimiz zaman, aynı merkezden oyunlar, planlar, kaos meydana getirme faaliyetlerin yapıldığı kolaylıkla anlaşılır.


Bu olaya benzer daha önce gezi park olayları; bu olaya benzerliği şudur ki; ilk etapta insanı bir görünüm uyandıracak bir başlangıçla yola çıktılar. Ondan sonra istediği istikamete doğru olayları geliştirmeye çalışırlar, büyük bir kargaşa ve olayı büyütme çalışmalarını yaparlar. Neydi o insani görünüm. Ağaçlar kesiliyor, “yaş kesmek, baş kesmektir”. Doğayı koruma masumiyetine getirdiler. Bu anlayışıyla yaygara kopartmaya çalıştılar. İlk etapta halkı yönlendirmeye başardılar. Çünkü talepleri insani olduğu kadar da masumane bir talepti. Ancak Perde arkasında gerçek hedeflerini öğrenemeyen halk, bunların talebini haklı bularak yürüyüşlerine katıldılar.


Daha sonra Cumhurbaşkanımız Sn: Recep Tayyip ERDOĞA’ nin katılımıyla talepleri dinlemek üzere bir toplantı düzenlendi. Toplantıda; talep ve isteklerini beyan ederler. Ne dediler? Ağaç kesmeyle hiç alakası olmayan beyanlarda bulundular. Neydi? İstanbul’da; Üçüncü hava alanı, İstanbul kanalı ve üçüncü hava alanı yapılmasın. Diyerek dış güçlerin birer borazanı ve birer taşeronlarını olduklarını beyan ettiler ve bunu anlayan halkımız yürüyüşlerden ve olaylardan çekildiler ve onları yalnız başlarına bıraktılar. Onlarda hırsında etrafı yakıp yıktılar.


Şimdi gelelim gerçek konumuza; Sosyal Medya yaygarası Sosyal medyaya düzenleme getirmek, antidemokratiktir. Demokrasi elden gidiyor, özgürlüklerimiz elimizden alınıyor. Yaygaracıları toplayın siz ne istiyorsunuz, talebiniz nedir? Sorulduğu zaman Gezi Park olaylarında meydana getirdiği taleplerin aynısını veya benzerlerini söyleyecekler. Sosyal Medyaya da başkaları, taciz etmek, küfretmek, ailevi sırları ortaya atarak toplumun karşısında insanın onuru ve şerefiyle oynamak, rencide etmek gibi insanlığa ve evrensel hukukla bağdaşmayan bu tür davranışlar ne zamandan beri demokrasi olmuş ne zamandan beri özgürlükçü bir davranış biçimi olmuştur. Bilgisi olan ve bunu savunan zatı muhteremler gelsin bende tek taraflı olarak, onlara okkalı küfürler söyleyeyim canı rahat etsin değil mi? Böyle bir şey mi olur? Bunu hangi akıl sahibi savunacaktır. Sosyal Medya’da her şey serbesttir. Hukuk orada işlemez diyen var mı? Diyen olmaz. O zaman bu yaygara; insanları aldatarak kendi hedeflerine ulaşmak için insanları birer araç olarak kullanmaktan çekinmeyenler, bu tür olaylarla; ülkenin huzur ve refahını istemeyen insanlardır. Kendi amaçlarına ulaşmak için bu tür olaylarla yaygara çıkartarak halkı aldatırlar. Normal hayatta yaptığımız davranışlardan hukuk karşısında ne kadar sorumluysak, Sosyal Medyada da aynı sorumlulukları sağlayacak düzenlemelerin yapılması zorunludur. Çünkü biz insanız, arzu ve isteklerimiz, öfke ve talebimiz sınırları yoktur, sonsuzdur. Bunları bir düzen içinde kontrole tabi tutulmadığı takdirde; anarşi ve kaos ortamı meydana gelir. Böyle bir yaşam tarzı da olmaz, onun için bu yaygarayı koparanlar perde arkasında başka bir şeyler kovalamaktadırlar. Toplum bunların bu oyunlarından haberdardır. Aklı başında olanlar; Sosyal Meydanında hukuk karşında sorumlu olmak zorundadır. Sosyal Medya mağdurlarında hukuk karşısında savunmasını yapabilecek, haklarını bağımsız mahkemelerce savunabilecek bir düzenlemenin yapılması zorunludur. Medeni bir toplum olduğumuzu söyleyebilmemiz için sosyal Medya mağdurları için böyle bir düzenlemenin olması hukuk devletin gereğidir. Sosyal Medyaya düzenleme olmaz diyenlere şöyle söyleyelim dünyanın hangi ülkesinde düzenleme yoktur.


Yakın tarihe bakıldığından Müslüman toplumları zayıflatan yıkan bu tür fitnecilerin fitneliğin büyük etkisi olduğunu göreceksiniz. Onun için meydana gelen olayları, haberleri detayını öğrenmeden onları yaymayalım ve sahip çıkmayalım.


Ali lale


 


 


 


 


 


                                                                 

Bu yazı 2565 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum