Merhabalar Kıymetli okuyucularım.
Uzun bir aradan sonra Dünyayı küresel çapta etkileyen Covid-19 virüsü ve sosyolojik etkileriyle ilgili yazı kaleme alma gereği hissettim. Dünyayı küresel çapta etkileyen Covid-19 virüsü ve sosyolojik etkileriyle ilgili yazı kaleme alma gereği hissettim. Covid-19 virüsünü kısaca tanımlamak gerekirse; Solunum sıkıntısı, yüksek ateş(38,5 *C ve üzeri),nefes darlığı(nefes alma güçlüğü) boğaz ağrısı, baş ağrısı belirtileriyle ortaya çıkan bir enfeksiyon hastalığıdır.
Ülkemizde alınan Covid-19 tedbirleri kapsamında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin KOCA, ülkemizde giderek yayılan Covid-19 virüsüyle mücadele konusunda ‘’EVDE KAL’’ uyarısında bulunmuşlardır. Sosyal mesafe ve Sosyolojik açıdan bu konuyu birkaç başlıkta toplamamız gerekirse sosyoloji literatürümüze yeni kavramlar eklenmiştir. Bunlardan bazıları; Sosyal mesafe, Çalışmaya alışan bedenlerin ve zihinlerin moratoryumu(duraksaması).
v Dünyada ve ülkemizde çalışan bedenlerin ve zihinlerin evden çıkmamaları sonucunda; Okula devam eden çocukların ve onları sürekli evde tutmaya zorlayacak olan ebeveynlerin uyum sağlamaları biraz sıkıntılı geçecektir. Eğitim-Öğretime devam eden çocuklarda Uzaktan Eğitim Teknolojilerine(EBA) yönelme söz konusu olacaktır.
v Çalışan anne baba, çocukların evde yalnız ve eğitimden uzak kalmalarından yakınacaktır. Bununla birlikte evde kalmak zorunda kalan ebeveynler ise çocuklarıyla birlikte geçirecekleri neşeli güzel vakitler-oyunlar için kaybettikleri ve çocuklarına ayıramadıkları idrakine varacaklardır.
v Evde kalmaya alışmaya çalışan okul çocuğunda bazı durumlar ve anlarda fiziksel yorgunluk zihinsel korku ortaya çıkabilmektedir. Bunu çocukla egzersiz yapmak, birlikte kitap okumak, onun güvende olduğunu hissettirerek aşabiliriz.
v Akademik Eğitimden uzak kalan çocuğumuzda eksik gördüğümüz derslerde telafi yoluna gidebiliriz.
v Çalışan ebeveynlerde de çocukta görülen bunalımlar stresler zaman zaman görülebilir. Bunun tek çare yolu sevdiklerimize sıkı sıkıya bağlanmak ve bu sürecin geçici olduğu psikolojisine alışmak.
v Bizimle birlikte yaşayan 65 yaş ve üzeri dede, ninelerimizin dışarı çıkmamaları gerektiği aile fertleri tarafından güzel bir dille söylenmeleri, varsa torunlarıyla birlikte keyifli zaman geçirmeleri sağlanmaları ve özellikler yaşlı ve çocuklarımıza karşı sabırlı olmamız gerektiğini aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.
Son olarak Küresel çapta yaşanan bu virüs salgını önemle dikkate almamız ve hijyen kurallarına dikkat etmemiz, Devletimizin toplum sağlığı açısından ‘’EVDE KAL’’ uyarılarına dikkat etmemiz gerekmektedir.
FACEBOOK YORUMLAR