Prof. Dr. Yılmaz Emre

Prof. Dr. Yılmaz Emre

[email protected]

Bir Öğretmenin Marifeti : Mühendis Ahmet Kaya

11 Ağustos 2020 - 20:31




Bu yazımda size ünlü protest müziğin usta yorumcusu Malatyalı Ahmet Kaya’dan bahsetmeyeceğim. Siverekli Ahmet Kaya’dan bahsedeceğim. Aslında Ülkemizde hem Ahmet ve hem de Kaya birlikte oldukça yaygındır. Ancak benim bildiğim sesi güzel olmayan, lakin kafası çalışan ve başarılı bir mühendis olan Siverek’in altın çocuklarından biridir Ahmet Kaya…


1957 doğumlu… Onun da benim gibi Şeytan Küçesi’nde çocukluğu geçmiş… Babası “Aktar Osman”…Küçücük bir dükkan.. Kitapçı Ramazan Varol’un karşısında yer alıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam üst komşusu “Aktar Şehmus Yaman” alt komşusu ise “ Miran Fırını”ydı. Dükkanın ön tarafında küçük bir vitrin, diğer iç taraflarında kazak, çorap, “Lüküs gömlekleri” ve diğer aktariye malzemeleri yer alırdı.


Nedense babamın mesleğine hiç ilgi duymuyordum. Aslında babam da yaptığı işten memnun değildi. Babalar altın bilezik babından çocuklarının kendi mesleklerini öğrenmelerini, icra etmelerini isterler. Olay Ahmet Kaya’da da aynen cereyan ediyor. 1968 yılında Gazipaşa ilkokulunu birincilikle bitiriyor. Osman Amca, “Okul okumana gerek yok. Bir müddet sonra sana bir dükkân açarız” diye söylemde bulunuyor. O yıl ortaokula da kaydını yaptırmıyor ve bir yıl kayıp ediyor. Bir yıl sonra “Kahramanı” ortaya çıkıyor. İlkokul son sınıftaki öğretmeni Necati Aydoğdu... Dükkâna geliyor ve Osman Amca’ya çıkışıyor ve ikna ediyor. Siverek Orta Okuluna kaydını bizzat yapıp, üstelik velisi de oluyor. Açıkçası bir gencin gelecekteki başarılarına Necati Aydoğdu öğretmen vesile oluyor. Yani bugün yurtiçi ve yurtdışında başarılı bir mühendis olmuşsa kendini Necati Aydoğdu öğretmene borçlu hissediyor. İşte o duyarlı insanların sayılarının artması en içten duamdır. Ahmet Kaya, Necati Aydoğdu öğretmeni tam 50 yıl sonra İstanbul’da buluyor. 2019 yılı 24 Kasım tarihinde evinde ziyaret ediyor ve minnet duygularını ifade ediyor. Necati Öğretmen, ektiği Fidan’ın başarılı ve kendi sahasında önemli bir mühendis olduğunu öğrendiğinde çok mutlu oluyor. Allah o öğretmenimize sağlıklı ve uzun bir ömür versin.


Başarılı bir Ortaokul eğitiminden sonra Urfa Lisesinde pansiyoner olarak okuduğunu hatırlıyorum. Biz o periyotta tanıştık. Okuyan ve tartışmayı seven bir yapısı vardı. Aslında o periyotta aynı kulvardaki fikirleri paylaşıyorduk. Daha sonra uzun yıllar boyunca görüşemedik. Bu arada 1982 yılında ODTÜ Gaziantep Elektrik Bölümünden iyi bir derece ile mezun oldu. Ülkenin iyi bir Üniversitesinden mezun olmanın yararlarını ve avantajlarını meslek hayatında fazlasıyla gördü. Bu çerçevede Türkiye’nin ve diğer ülkelerin önemli projelerinde görev aldı. İlk görev yeri DSİ olmuştur. Örneğin Karakaya ve Atatürk Barajı Projelerinde  gerek DSİ mensubu ve gerekse yabancı önemli firmaların Danışmanı olarak görevler ifa etti. Yine meslek hayatında Tepe İnşaat AŞ.( Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi), SANKO Energy Co ve İÇTAŞ Const.Co., TRACTEBEL Engeenering ve Alman FICHTNER firmalarının Hidroelektik projelerinde mühendis ve yönetici olarak görevler aldı. En son Alman FICHTNER firmasının Pakistan’daki Hidroelektrik Enerji Santrali projesinde önemli görevler icra etti. Hala yabancı projelerden cazip teklifler gelmesine rağmen, yorgunluğunu ve belki de yaşını mazeret göstererek geri çevirmektedir.


İşte Öğretmen Necati Aydoğdu’nun sebep olduğu potansiyel başarı hikâyesi. Bazen hayatın anlamını düşünürken bu ve benzeri güzelliklere sebep olmanın insana vereceği huzurun düzeyini ve de yoğunluğunu tasavvur edemiyorum.


Aradan yıllar geçmişti görüşmeyeli. Siverek’ten Urfa’ya bir günlük bir ziyaret için gitmiştim. Rahmetli Babam da vardı yanımda. Sonra Urfa’daki arkadaşlar Atatürk Barajına gitmeyi teklif ettiler. Benim içinde cazip bir gezi olacaktı. Gittiğimizde   Ahmet Kaya bizi karşıladı. Barajın tüm özelliklerini anlattı. Sonra yürürken koluma girdi ve şu cümleleri sarf etti :


-İşte ben yıllardır Karakaya ve Atatürk Barajlarının Projelerinde çalışıyor ve bu Ülkenin tarımına, sanayisine ve kalkınmasına hizmet ediyorum. Bundan daha fazla milliyetçilik, devrimcilik ve dindarlık olabilir mi?


Bu yaklaşımın ne kadar doğru olduğunu o günden bu güne daha iyi anlıyorum. Kendi bürokrasi yaşamımda da bu söylemi hep uygulamaya çalıştım.


Evet, bu başarılı ve nitelikli Hemşehrimiz halen Ankara’da ikamet ediyor. Kendisi gibi mesleklerinde başarılı iki evladı var. Hatta torun sahibi… Allah kendisine ve aile efradına sağlıklı ömürler ihsan etsin.

Bu yazı 2448 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum