KANUN TANIMAZ ABD’NİN TÜRKİYE’Yİ ESKİ EKSENİNE GETİRME SAVAŞINI NASIL PÜSKÜRTÜLECEK.

17 Ağustos 2018 - 16:21

Çevremize baktığımızda; halkı Müslüman olan ülkelerin çoğu ABD’ tarafından namusu kirletilmiş, dirliği, birliği harap olmuş, sömürmeye hazır birer koloni haline getirilmiştir. Bunlara ve dünya ülkelerine “Dünya 5’ten büyüktür.” Gerçeği haykıran, Ülkelere cesaretaşılayan ve bunların kurtuluşu için yol yöntem gösteren,Türkiye’yi Baş düşman ilan ettiler.

Aslında kurtuluş savaşından bu yana, bu milletle savaşını kesmediler. Yerli uşaklarıyla gizliden savaşı devam ettiler. Nasıl bir savaş? Milli ve manevi kültürü yozlaştırılmış, kardeş kavgalarını hat safhaya getirilmiş, bir ülke haline getirme çalışmalarıydı. Bunu bazen satın aldığı kalemlerle yaparlardı. Bazen de atadığı yöneticilerle bu işi yürütüyorlardı. Onun için kimse bu uzun soluklu mücadelenin farkından değildi.

Yakın tarihe baktığımızda; sürekli deneme operasyonları yapılmıştır. Çünkü bir asırdan fazla bu millet üzerinde yaptıkları çalışmalarının karşılığını alma zamanı diyerek, bu denemelere girmişlerdi.

Bu denemeler; Oslo görüşmelerinin açığa çıkarılması, bununla halkın gözünde hükümetin itibarını ve inandırıcılığını zedelemekti. Bununla birlikte, Türk-Kürt arasında oluşturulacağı barış sürecini önlemek ve Türkiye’nin Ortadoğu’da lider konumuna gelmesini önlemekti. Ardında Tır olayı; yerli uşakları işbirliğinde, Tır olaylarını açıklamaya çalıştılar. Amaç yine aynı yere darbe indirmekti. Halkın iktidara karşı olan güvenini zayıflatmaktı. Onun ardından büyük bir denemeye hatta işgale varacak bir denemeydi aslında; neydi o “GEZİ PARK OLAYLARI” burada amaçlanan kent savalarını çıkartarak hükümetin artık kendini toparlayacak fırsatı bırakmamaktı. Diğer taraftan da kendisi demokrasiyi getireceğim demesiyle işgale başlayacaktı. Rabbim o fırsatı vermedi. Allah müminlerin yardımcısıdır. Eğer bizler bu sıfata layık oldukça Rabbim düşmanlara karşı bizleri koruyacaktır. Yeter ki dostlarımızın ecnebilerin olamayacağı kanaat getirmeliyiz.

ABD’ ye dost diyoruz. Hem bizi içerde hem de dışarda kazıklamaya çalışıyor. Böyle bir Ülke dost olur mu? Olmaz onun için, biz kendimize döneceğiz, tarihimize, kültürümüze, inancımızla dost olacağız. Adaletten ayrılmayacağız. Tüm kirlerden temizleneceğiz. Faiz yerine üretime ağırlık verelim, paradan para kazanma yerine, yatırımlardan para kazanmalıyız. Faiz sıfıra indirebilirsek ortadaişsiz kalmayacağı gibi üretimde de dünyanın en büyük ülkesi olacağız. Ancak bu söylediklerim para babalarına, faiz lobilerine çok komik gelecektir. Çünkü onların geçimi faizledir. Kısacası insanlarımızın emeğine alın teriniOTURDUĞU YERDE SÖMÜRMEKTEDİRLER. Kısacası insanlarımızı, vampirler gibi kanını emmektedirler.

Faizsiz bir sistemden söz edersen, dolaylı yollarla, değişik kanallarla, seni vurma çabasına gireceklerdir. Aslında insanlar aydın ve inançlı olsa, onların neyi amaçladıklarını çok iyi bilirler. Onlar sömürüsünü devam etmek istemektedirler. Sömürüsünün devamı içinde her renge girerler. Memleketin kaymağını yemekle kalmıyorlar, memleketin ÇALIŞANLARININ emeklerini sömürüyorlar. Ülkenin fakirleşmesinin halkın alma gücünün düşmesinin tek aktörü faiz lobileri olmaktadır. Onların tüm amaçları paracıklarının artmasıdır. Ülke gitmiş, insanlar fakirleşmiş, umurlarında değildir. Paracıkların artması için Ülkene darbe vuranlarla aynı safta bulunması onlar için şerefsizlik ve haysiyetsizlik değildir. ABD’nin yanında yer almış taşeronlar; kısa vadede de, hedeflerine ulaştılar, paracıklarına para kattılar. Hainliklerine de hainlik eklediler. Her zaman yaptıkları, bu ekonomi savaşında da öyle yaptılar. ABD’ lehine, Türkiye’nin aleyhine algı operasyonlarına devam ettiler.

ABD’den dost olmayacağını dağ başında ki çoban da bilmesine rağmen biz hala neden umutlar besliyoruz. Uluslararası prosedüre zaten kimse uymuyor. Bu nedenle ABD’nin incirlik üssünü kestirmeden kapatarak, bizimle eşit şartlarda işbirliği yapacak, Ülkelerle yeni ve sağlam ortaklıklar neden kurmayalım.

Bu millete açıkça savaşanlar bu milleti yenemezler, ancak bu millete fitne sokarak, kiralık kalemleri ve taşeronları kullanarak bu milleti yıpratırlar. Ancak bugün Trump geçmiş çalışmalara güvenerek, Türkiye ile açık savaş ilan etmiştir. Çünkü tüm maşaları hilelerini öne sürdüler. Hz. Musa’nın asasının firavun ‘un sihirbazlarının tüm hilelerini yok ettiği gibi, Türkiye de Allah’ın kuvvetiyle Trump’ın tüm hilelerini birer birer ortadan kaldırdı. Oslo güreşmelerinin deşifre edilmesi, tır olayın meydana gelmesi, Suriye iç savaşın meydana gelmesi, gezi parkı olayları, kimi olaylarla hükümetinin, elini zayıflatmak, kiminle de itibarını zedeleyerek, halkın iktidara olan güvenini sarsmaktı. Son olarak, gezi park olaylarıyla da Türkiye’nin her tarafından kent savaşları çıkartarak her tarafta katliam yapmaktı. Zayıflanan Türkiye de kendine göre birisini atayıp yönetmekti. Ancak tüm bu hileleri boşa gidince, bu sefer 50 yıla yakın emek sarf ederek yetiştirdikleri Fetö örgütünü harekete geçirdiler. 15 Temmuz 2016 işgal hareketiyle, Türkiye’yi tamamıyla işgal edeceklerdi. Ancak planları boşa çıktı. Herkesin bir planı varsa, Allah’ın da bir planı vardır.

Onların ve Fetö’ nunda beklemediği öldürdüklerini tahmin ettikleri, Çanakkale ruhu yeni dirilmişti. Her bir ferdi. Çakallara saldıran birer aslan kesilmişti. Tarihe de bakıldığında bize açıktan savaşan düşman tarafından mağlup edilmediği, ancak içimize fitne yerleştirerek ve bu milleti birbirine bırakarak, ya yenmişler ya da zayıflatmışlardı.

Bu Millet hakkı ve adaleti ayakta tutukça, Rabbim yardım edecektir. Ancak kâfirin en tehlikesi gizli ve maskeli olanıdır. Bu şekilde toplumla açıkla savaşanlar, toplumuzun yekvücut olmasını sağlar. Ben şahsen açıktan savaşan düşmanlardan ziyade, gizli ve sinsi olarak milletimizin içine fitneyi sızdırarak savaşanlar daha tehlikelidir. Düne kadar, tarihimizi bize kötüleyenler, Abdülhamit Han’a kızıl sultan diye kitaplarımızda yazdıranların ayni zihniyet olduğunu unutmayalım.

Ali LALE

Bu yazı 1132 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum