TÜRKİYE ÜZERİNDEN HAZIRLANAN SENARYOLAR

18 Ekim 2014 - 09:19

Ortadoğu da gelişmekte olan Türkiye’yi, tekrar eski Türkiye haline getirme operasyonu, Mavi Marmara olayıyla başlatıldı. İsrail istihbaratının Türkiye topraklarındaki faaliyet alanlarının daraltılması ve Türkiye İstihbaratının yabani otlardan temizleme çalışması nedeniyle dikkatleri çeken, Hakan Fidanı Ortadan kaldırma planları gereğince, gerekli girişimler hemen yapıldı. Türkiye savcıları tarafından yakalama emri çıkarıldı. Başbakanın girişimleriyle bu hamleleri boşa çıkınca, durmadılar, ardında ufak tefek senaryolar yapıldı. Fazla da başarılı sayılmazlar daha sonra Gezi olayları patlak verdi. Gezi olaylarından batı halkı erken uyanarak olaylardan uzaklaştılar. Ve olay hedefine ulaşmadan bitirildi.

Gezi Parkı olayların amacı ülkemizi eski Türkiye haline getirmek ve bizleri de fakirleştirmek için hazırlanan planlardan birini devreye soktular. Gezi parkı olaylarını bir hatırlayalım orada da iş yerlerini yakmaya, Belediye arabalarını ateşe vermeye başladılar, iyi niyetli halk olayın vahametini görünce, teröristleri yalnız bıraktı. İstekleri soruldu. İstekleri; İstanbul’da hava alanı yapılmasın, 3.Köprü yapılmasın, kanal geçidi yapılmasın. Olayın arka planını Allah onların ağızlarıyla açıkladı. Birileri sormaz mı ulan geri zekâlı, milleti mi kandırıyorsun, gezi parkında ki ağaçların sökülmesiyle bu istekler arasında nasıl bir bağ kuruyorsun, söyler misin? Elbette ki millet bunları hafıza kartlarına yazıyor. Yoksa Bu iktidar bu oyları nasıl aldı dersin?

Büyük İsrail projesi kapsamında yapılan bu operasyonlar nihayet, 17-25 Aralıkta ikinci kez ortaya çıktı. Merkez aynı, ancak kullandığı argümanlar değişik. İlk etapta halk bunların oyununa geldi. Ama zaman ilerleyince, olayın üzerinde sis perdesi kalkınca, Türkiye üzerinde oynananın dış oyun olduğu anlaşılınca halk oyundan çekildi. Halkın çekilmesiyle oyunun etki alanı azaldı.

Su uyur düşman uyumaz misali; İsrail sürekli olarak hazırlamakta olduğu senaryolarla Türkiye’yi tuzaklara çekmeye çalışmaktadır. Senaryo üzerine senaryo ve art arda hazırlanan tuzakların da ardı sıra kesilmiyor. Böyle bir zaman diliminde yaşadığımızın bilincine vardığımızda daha uyanık olacağız, daha bilinçli davranacağız, birbirimizi daha çok seveceğiz, farklılıklarımızı Allah’ın verdiği zenginliklerimiz olarak göreceğiz.

Bugün Ülkemizde bizi perişan etmek isteyen kendimizden bildiğimiz ancak efendilerinin emirlerine göre hareket edenler vardır. Bunlar her zamanda olacaktır. Ama Yüce Allah da bize akıl vermiştir. cüz’i irade vermiştir. Bunları kullanmadan birilerin menfaatine göre hareket edersek Ortadoğu’da ülkelerin uğradığı akıbetlere bizde düşeriz.

Art arda yapılan planlardaki Suriye senaryosuna Türkiye’yi çekmek istediler. Arka planı gören Türkiye; gereğini yaparak savaşa girmedi. Son plan Ortadoğu’da ki haritaları değiştirmek için İŞİD belasını ortaya koydular. Bu belayla da yine Türkiye’yi kara harekâtına zorladılar. Yanaşmak istemeyen Türkiye’ye Güney ve doğu kentlerinde yerli yandaşlarıyla anarşi olaylarını körükleyerek Türk ve Kürt halklarının canlarını ve mallarına kastettiler. Ülkeyi bir savaş alanına çevirdiler. 30’un üzerine can aldılar. Bunların sorumluları kim? Hükümetin yumuşak karnı olan barış sürecinden faydalanarak Kürt halklarının mallarını talan ettiler. Güya Kürtleri savunmaktalar, bu nasıl savunmaksa Allah Kürtlerin savunmalarını, Kürtlere karşı acımasızca davrananlara bırakmasın.

Türkiye’yi ABD’nin kararlarını uygulamaya zorlayan bu hareket hem Kürtlerin hem de Türklerin Belleklerinden kayda geçmiştir. Allah’ta ayrıca bunların cezasını verecektir. Devlette ne yapar bilmiyorum ama cezasız kalırsa ikinci bir suçun işleyişi de kolay olur.

Rabbim Bu Millete şuur versin, Bir daha İstiklal Marşı yazdırmak zorunda bırakmasın.

Ali LALE

Bu yazı 1785 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum