YUSUF KEREM OLAYINDA ÜÇ MAYMUN OYNANIYOR!

Şanlıurfa yabancı olmadığı korkunç bir olayı geçtiğimiz hafta yine yaşadı. Bir telefonla olay yerine çağrılan onlarca kişi, beraberlerinde getirdikleri tabanca ve pompalı tüfeklerle evlerin çoğunlukta olduğu bir mahallede rast gele ateş açtı. Oradan geçmekte olan halk otobüsünde 1’i çocuk toplam 4 kişi kurşunlanarak yaralandı. Kur’an kursundan dönerken halk otobüsünde kafasından vurulan Küçük Yusuf, hala ağır bir yaşam mücadelesi sürdürüyor

Silahlı saldırganların kurşunlarına hedef olan Yusuf Kerem’in vurulma görüntülerini ulusal medya aracılığı ile izleyen tüm ülke saldırganlara lanet yağdırdı. Olayın ardından silahlarıyla ele geçirilen 13 sığırcıdan sadece 1’i tutuklandı. En vahimi ise tüm şehrin bu olayı konuşmasına ve Yusuf Kerem’in sağlığına kavuşması için dua etmesine rağmen saldırganlar ve yetkililerin duyarsızlığı hiçbir sivil toplum kuruluşu tarafından kınanmadı

Şanlıurfa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde sırayı önce kapma tartışması büyüdükten sonra çıktığı iddia edilen silahlı çatışma Ulubatlı Mahallesi’nin yüreğini ağzına getirmişti. Elleri silahlı onlarca kişi çevreye rast gele ateş ediyor, evlerinin balkonundakiler içeri, işyerlerinin önünde duran esnaf ise dükkanına saklanıyordu. Caddede belediye çalışma yaptığı için Teksas’ı andıran mahalleden geçmek zorunda olan özel halk otobüsü buradan geçiyor, yolcular ise her şeyden habersiz evlerine doğru yol alıyordu. Ta gözü dönmüş silahlı saldırganın hedefi oluncaya kadar. Birden camlar patlıyor, çığlıklar havada uçuşurken, kucaklardaki bebelerde cansız yere düşüyordu.

BARO DENETİMSİZLİĞE DİKKAT ÇEKTİ

Dört yaralıdan en kötü vurulan Yusuf Kerem, beyninden çok önemli bir ameliyat geçirdi ve 4 gündür yaşam mücadelesi veriyor. Yüreği dayanabilen televizyonları başındaki tüm ülke izledi Yusuf Kerem’in Kur’an kursundan dönerken insafsızca vuruluşunu. Urfa bu tür saldırı görüntülerine sık sık şahit olsa da Yusuf Kerem’in vurulma anını izleyen herkes para yüzünden kavga eden sığırcılara lanet getirdi. Herkes birbirine Yusuf Kerem’in iyi olup-olmadığını soruyor. Bir tek kentteki sivil toplum kuruluşları sessiz bu olaya... Şanlıurfa Barosu hariç… Baro, sığırcılara değil ama sığırcıları denetlemeyenleri sorumlu tutarak yazılı bir basın açıklaması yaptı.

13 SIĞIRCIDAN SADECE 1’İ TUTUKLANDI

Olayın ardından inceleme başlatan polis, olay yerinde aldığı 7 kişi ile daha sonra kavgaya karıştığı öne sürülen 6 kişi olmak üzere toplam 13 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada, olayda kullanılan 5 pompalı tüfek, 140 fişek ve 1 tabanca ele geçirildi. Gözaltına alınan Mehmet Salgut, Ahmet Aydoğdu, Ömer Gelez, Mahmut Aydoğdu, İbrahim Halil Aydoğdu, Ali Şeyhanlıoğlu, Haçim Kan, Zeynel Abidin Aydoğdu, Casım Bulut, Mehmet Dal, İsmail Kakun, Necmi Kakun ve Samet Aydoğdu, polis sorgusunun ardından cumartesi günü öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi.

Polis sorgusu ve yapılan incelemede, otobüste ablasının kucağında ağır yaralanan ve hastanede yaşam mücadelesi veren Yusuf Kerem Demirel'i vuran saçmaların, şüphelilerden Mehmet S.'nin ateşlediği tüfekten çıktığı saptandı. Adliyedeki işlemlerin ardından 12 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Yusuf Kerem’i vurduğu kaydedilen Mehmet S. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

HERKES BU ÇATIŞMACI SIĞIRCILARA LANET ETTİ

Kentin Ulubatlı Mahallesi'nde, Şanlıurfa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyeleri arasında geçen Perşembe günü destekleme priminde öncelik sırası yüzünden tartışma çıkmış, iki grup pompalı tüfeklerle birbirine ateş açmıştı. Ortalığın savaş alanına döndüğü silahlı kavgada, belediyeye ait halk otobüsü de çatışmanın ortasından geçmiş, otobüste bulunan Zeliha Demirel ile kucağındaki kardeşi Yusuf Kerem, kavga sırasında ateşlenen tüfekten çıkan saçmalara hedef olarak baş ve kollarından yaralanmıştı. Beyin ameliyatı geçiren Yusuf Kerem Demirel’in hayati tehlikesi devam ederken, yine otobüs yolcularından Ali Mermertaş ile İbrahim Halil Atmasoy ise tedavilerinin ardından taburcu edildi. Yolcuların yaşadığı dehşet anları, otobüsün güvenlik kamerasına saniye saniye yansımış, Ülke genelinde görüntüleri izleyen herkes silahlı çatışmaya neden olan Urfa’daki sığırcılara lanet etmişti.

BARO DIŞINDA KOCA BİR KENT SESSİZ

Kovboy filmlerindeki gibi Yenişehir’i Teksas’a çeviren bu olay karşısında koca bir kent sessizliğe bürünürken, Şanlıurfa Barosu Yusuf Kerem’in görüntülerini izledikten sonra harekete geçerek, olayın çıkma nedenini denetimsizliğe bağladı.

Baro yaptığı yazılı açıklamada, “İnsanın kanını donduran görüntüler yansıdı ekranlara. Kucakta oturan masum bir çocuk Kur’an kursundan eve dönmekteydi seyir halindeki toplu ulaşım aracında. Sahne korkunç. Aniden silah sesleriyle birlikte kanlar içinde kaldı çocuk ve boynu bir yana düşüverdi” dedi.

‘RANT VAR DENETİM YOK’

Baro açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi: “Şanlıurfa çok uzun süreden beri birikmiş sorunlarıyla yalnız boğuşmakla meşgul. Denilebilir ki Urfa’da yönetsel akıl genel olarak toplumsal aklın ardından gelmeyi alışkanlık haline getirdi. Bizler olguları tartışmak yerine olayları tartışmaya devam ediyoruz. ‘Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuçları’ yani olguları göremiyoruz. Hal böyle olunca toplumsal olarak olaylara karşı reaksiyoner tepkiler veriliyor ve her şey çabucak unutuluyor. Şanlıurfa Barosu olarak görevlerimiz arasında yer alan ‘İnsan haklarını korumak ve yerleşmesini sağlamak’ ilkesi ışığında toplumsal sorumluluğumuz gereğince illegal ilişkilere kaynaklık eden, yolsuzluklara davetiye çıkaran, ranta dayalı çalışan bazı kurumların işleyiş biçimine dikkat çekmek istiyoruz. Birlik seçimleri adeta hizmet üretme yerine hazinenin başına geçme yarışlarına konu oluyor. Tabi ki yarışan taraflar olaydan büyük zarar görürken geride gözü yaşlı eşler ve çocuklar da bırakabiliyor. Yani denetimsizlik en başta onlara zarar veriyor. Sorun sadece bu kurumların yapısında değil elbet. Çünkü gerek ülkenin başka taraflarında gerekse Urfa’da yasal amaca uygun gayet güzel temiz yönetim gösteren idareciler de var. Ama kötüye kullananlar da yok değil. Denetim yapılması halinde hukuk dışı ilişkilere kaynaklık eden dolayısıyla benzer olaylara neden olan bu ortam ortadan kaldırılmış olur.

ŞOFÖR KARAGÖZ: SİLAH SESİ DUYUNCA GAZA BASTIM

Bu arada çatışma esnasında 4 yolcusu yaralanan otobüsün şoförü Hüseyin Karagöz de olay anını gazetecilere anlattı. Yoldan geçerken olaylar olduğunu ve bu sırada silah sesi duyduğunu belirten Karagöz, şöyle konuştu: “Paniğe kapılmayarak hemen olay yerinden uzaklaşmak için gaza bastım. Bu sırada aynaya baktığımda yolcuların hepsinin yere yattığını ve bir çocuğun kafasından kanlar geldiğini gördüm. Otobüs içerisinde herkes bağırıyordu. Çocuğun annesi ağlayarak 'çocuğum vuruldu' diyordu. Otobüs içerisinde bulunan bir kadın yaralanan çocuğa müdahale etmeye başladı. Soğukkanlılığımı koruyarak hemen gaza basıp, en yakın hastaneye doğru ilerlemeye başladım. Ben hastaneye geldiğimde olayı hemen yetkili müdürlerime bildirdim. Zaten otobüslerimizin içinde güvenlik kameraları var ve olayın nasıl yaşandığını hepiniz gördünüz. Ama olaydan sonra benim o görüntüleri izlemeye yüreğim dayanmadı.”

(İPEKYOL)