KUR'AN ŞİFRECİLERİNE CEVAP

 sadece gizemli şifreleri bünyesinde barındıran bir kahin medyum kitabıymışçasına tanıtma gayretine girilmiştir. Sormak istediğimiz şudur: Kur'an'ın mucizevi bir kitap olduğunu ispat halinde netice nereye varacaktır? Eğer Kur'an mucizevi bir kitapsa -ki mutlak öyledir- haydi gelin bu kitabın hükmüne tabii olalım mı denecektir? Hayata aksettirilmeyen Kur'an'ın binlerce şifresi çözülsede insanlık açısından hangi değerleri bünyesinde barındırabilecektir? Kur'an ahlakıyla ahlaklanmadan ruh yüceliği ve vahiy bilgisi ile kuşatılmışlığın kemali Kur'an'a yaklaşan insanda yer bulamadıkça şifre çözücü bir matematikçi ahirette hangi makamı umacaktır?

Kur'an'ın şifrelerini çözmekle mükellef olmayıp Kur'an'ın ahkamına tabii olmakla mükellef olan mü'minler bu gizemli oyunun farkındadır. Ne mutlu Kur'an'a muttaki olarak yaklaşıp hidayete erenlere.

Şunu da bilmek gerekiyor ki, matematiksel olarak 4 işlemi kullanan herhangi bir insan dilediği rakama, bölerek, çarparak bir şekilde ulaşacaktır. Ayrıca şuan üzerinde şifresi çözülmeye çalışıldığı iddia edilen Mushafın ayet numaralandırılması 1926 yılında Suud hükümeti tarafından yapılmışır. Hz. Osman(r.a)'ın yazdırıp çoğalttığı Mushaf'ın dışındaki diğer Sahabelere ait Mushaf'larda ayetlerin metni değişmemekle birlikte ayetlerin sıra numarası, sürelerin ayet miktarı değişkenlik gösterebilmektedir, zira Kur'an matbuu bir şekilde indirilmiş bir kitap olmayıp Peygamber Aleyhisselatuvesselam'ın aktarımı ile Sahabeler eliyle yazılmıştır. Asl olan metnin kendisidir, metni sıralandırmak, metne numaralar vermek furuattandır. Kur'an şifrecilerinin yapmış olduğu işlem vahiyle sabit olmayan furuatın üzerine asli bir meseleyi bina etmeye kalkışmaktır. Bu da "zayıfın üzerine kuvvetli bina olmaz" kaidesinin ihlal halidir, dolayısıyla hükmü geçersizdir.

Tevhid Haber

İşte Ömer Çelakıl'ın yeni bulduğunu iddia ettiği şifreler...

Geri sayım 69'da başladı

"Mesela Kuran'daki Kamer (Ay) suresinde 'Saat (Kıyamet) yaklaştı' deniliyor. Kamer suresinin birinci ayetinden sonra Kuran'ın en sonuna kadar 1389 ayet var. Hicri takvimde de 1389 yılı miladi takvimde 1969 yılı, yani Ay'a gidilen yıldır. Yani 'Ay' ismindeki sure, sanki Ay'a gidileceğini önceden yılıyla birlikte haber veriyor. İşte bu ayette Saatin (kıyametin) yaklaştığı vurgulanıyor. O nedenle Ay'a çıkılan 1969 yılında geri sayım başlamış olabilir."

Mars'ta hayat vardı

"Mars kelimesinin Kuran-ı Kerim'de gizli bir biçimde geçtiğine dair önemli kanıtlara ulaştığımı söyleyebilirim. M-A-R-S harfleri açıkça görünüyor (Arapça'da Mim-Elif-Ra-Sin harfleri). Mars'ın uydusu olan gökcismi 'Deimos' kelimesi de bu şekilde geçiyor. Üstelik D-E-İ-M-O-S'a işaret eden ayetin numarası 30'dur ve 30 sayısı bu uyduyu temsil eden bir sayıdır çünkü Mars çevresindeki dolanım süresi 30 saattir.

Mars'ta bulunan kum tepelerinin de Kuran'da yeri var. Kuran'da kum tepelerinde yaşayan özel bir kavimden söz ediliyor: And olsun ki, biz onlara size vermediğimiz imkânlar vermiştik. Onlara kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik... (Ahkaf suresi 26. ayet) Ayette bahsedilen ve yok olan topluma bazı özellikler verildiği söyleniyor. Daha gelişmiş bir canlı türüne işaret ediliyor olabilir, fakat bu konuda kesin konuşmak imkânsız."

Küresel ısınma mesajı

"De ki: Söyleyin bakalım, suyunuz (yerin dibine) çekiliverse (yok olsa), size kim bir akar su getirebilir?' (67 Mülk 30) Bu ayette dikkat çekmek istediğim ilginç bir işaret var; Ayet ve sure numarası çarpıldığında 30x67=2010 yılı çıkıyor. Uluslararası raporlarda 2010 yılında ülkelerarası su sorunu ve anlaşmazlıklarının baş gösterebileceği söyleniyor. Kur'an'daki 'Duhan (Gaz-Duman)' suresinde de gelecekte gökyüzünde bir gaz-duman tabakasının ortaya çıkacağı belirtiliyor. Bugün küresel ısınmanın nedeni olarak atmosferimizde sera gazlarının birikmesi gösteriliyor."
habervakti.com