HÜKÜMET TARIM İŞÇİLERİNE NE ZAMAN EL ATACAK

Gazeteci Deniz Uğurlu'nun yazısı.

HÜKÜMET TARIM İŞÇİLERİNE NE ZAMAN EL ATACAK
13 Ağustos 2013 - 08:24

 


Dün akşam yatsı namazından sonra, gazi parkında, ramazan ayı münasebetiyle uzun zamandır bir araya gelmediğim gazeteci Şükrü Dolaş, Bahattin Yolaçan ve Lütfü Yalgı ile çaylarımızı yudumlarken bir yandan da Siverek’teki son gelişmeleri değerlendiriyoruz. Şükrü Dolaş abemiz yılların vermiş olduğu tecrübelerle olayları analiz ederken, bir yandan da doktorların defalarca içmeyeceksin dediği sigarasını tüttürüyor. Bir gazetecinin bayramının tatilinin olmayacağının altını çizen Şükrü Abe, “Gazetecinin tatili, bayramı olamaz. Haber her an, her yerde karşımıza çıkabilir. Bu sebeple makineniz (Fotoğraf makinesi, kamera) sürekli yanımızda olmalı, şehir dışına çıksanız bile yerinize bakacak birileri muhakkak olmalı” diyordu.


Şükrü abe bir yandan engin tecrübesini bizlere aktarırken bir yandan da Bahattin’e takılmadan duramıyordu.  Şükrü abe, Bahattine dönerek, “Bahattin bir haber oldu mu seni arıyorum hep telefonun kapalı, telefonun açık olsa makinen yanında değil, makinen yanında olsa araban yanında değil”


Sohbetin koyulaştığı sırada Şükrü abe’nin telefonu korkunç kazayı haber verircesine acı acı çalmaya başladı. Kazayı haber veren kişi, Diyarbakır yolunda kaza olduğunu, kazada 20 kişinin yaralandığını haber veriyordu.


Bizde apar topar Diyarbakır yoluna doğru yola koyulduk. Bahattin bir an önce kaza yerine gitmek için gaza basarken, bir yandan da nasıl bir manzara ile karışılacağımızı merak ediyorduk. Kaza mahalline yaklaştıkça, kazanın dehşeti belirginleşiyordu. Kaza yerine geldiğimizde ilk gözümüze çarpan, yerde yatan ve üzeri battaniye ile kapatılan ceset oldu. Her tarafta yaralılar, ağlayanlar birde meraklı halk, kaza yapan otobüsün yanında hatıra fotoğrafı çektirenler bile vardı.


Ambulansların biri gidiyor, biri geliyor, ayyuka çıkan ambulans yetersizliği belediyeye ait araçlarla kapatılmaya çalışılıyordu. Kazada ilk belirlemelere göre 1 ölü, 31 yaralı olduğu söyleniyordu. Her geçen saniye ise yaralı sayısı artıyordu. Kazada en önemli tesellimiz ise yaralı sayısına oranla ölü sayısının az olmasıydı.


Kamyona arkadan çarpan otobüs, karşı yola geçerek devrilmişti. Otobüsün karşı yola geçtiği sırada, karşı yoldan herhangi bir araç gelmemesi bir faciayı önlemişti.


Kaza yerindeki çalışmamızın ardından, Siverek Devlet Hastanesine yol alırken, tarım işçilerimizin içler acısı halini düşündüm. Sistem tarafından yılladır uygulanan yanlış politikalar yüzünden bölge halkı yoksullaşmış, iş imkânlarının yetersiz olmasından dolayı insanlarımız karın tokluğuna batı illerinde tarım işlerine çalışmaya zorlanmıştı. Çalışmış oldukları yerlerde binbir zorluklarla mücadele veren bu insanlar, başka iş imkânları olmadığından dolayı her yıl bu rezaleti çekmeye mahkum ediliyordu.


Hâlbuki bölge insanımıza iş imkânları oluşturulduğu zaman hiçbir ailenin gurbet ellere tarım işine gideceğine inanmıyorum. Hükümet tarafından tarım işçilerine yönelik adımlar atılmasının zamanı geldi de geçiyor. Bölge insanı;  toprak sahiplerine, kobilere, sermaye sahiplerine yapılacak kalkınmanın ötesinde, kenar mahallelerde yaşayan,  yılın 6 ayını gurbet ellerde geçiren, ocağında her gün aynı aş pişenlere yönelik kalkınma hamleleri bekliyor. Barış süreci ise bunun için en büyük fırsat, bu adımlar atılmadığı takdirde statükonun bu yaşanan acı olaylarda vebalinin olacağı unutulmamalıdır.


Deniz Uğurlu/ www.siverekgenclik.com


Bu haber 2244 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Siverek'te dereye giren 2 çocuk boğulma tehlikesi geçirdi
Siverek'te dereye giren 2 çocuk boğulma tehlikesi geçirdi
Siverek Belediye Başkan Yardımcıları belli oldu
Siverek Belediye Başkan Yardımcıları belli oldu