GAZETECİ ADAY CÜNEYT ALPHAN "HALKIN DAVASINA TALİBİM" DEDİ!

Adalet ve Kalkınma Parti’sinde aday adayı olan Gazeteci-Yazar Cüneyt Alphan,Kürt halkının haklı olduğu meşru davasının, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde, onurlu, adil ve eşitlik temelinde çözülmesi için, yaşamı boyunca sürdürdüğü mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.

GAZETECİ ADAY CÜNEYT ALPHAN "HALKIN DAVASINA TALİBİM" DEDİ!
03 Nisan 2011 - 15:54
Alphan; başta Diyarbakır halkı ve partinin üst yönetimi tarafından kendisine destek verildiği ve aday olduğu takdirde bu davanın çözülmesine, ülkede birliğin, kardeşliğin ve onurlu barışın tesis edilmesine talip olduğunu söyledi.
İshak Alaton’un “biz değilsek kim? Şimdi değilse ne zaman?” sözünü hatırlatan Alphan; "Çocukluk hayalim ve idealim de hakim olmaktı.Adaleti ve hukuku dağıtarak halkıma ve ülkeme hizmet etmek varken ne yazık ki hayatım boyunca haksızlıkla, yoksullukla,açlıkla, hukuksuzlukla, zulümle ve adaletsizlikle savaşmak zorunda kaldım.Biz insanoğlu olarak doğduğumuz yerimizi, tenimizi ve ırkımızı tercih etme gibi bir hakka sahip değiliz. Güneşin doğu doğduğu ancak karanlık hayatın, acının ve gözyaşının egemen olduğu, insan hayatı ve insan kanının sudan ucuz olduğu Ortadoğu coğrafyasında doğmak, bütün bu yaşananları göze almak ve yaşamak zorunda demektir. Petrolün var olduğu sürece, acının bitmeyeceği Ortadoğu’da yaşamak her yönüyle ateşten gömlek demektir” dedi.

Ak Parti aday adayı Alphan; 30 yıldır bu ülkede, emperyalist devletlerin yarattığı teknolojik silahlarla ölülerimizi dengelediğimizi, kendi elimizle kendi çocuklarımızın gözünü çıkarttığımızı, kendi yüreğimize hançeri saplayarak tarifi mümkün olmayan acı ve yıkımları yaşadığımızı hatırlatarak “ne acı ki; bizler, birbirimize bu acıları yaşatmak içinde bir takım, replik ve argümanlara sığınıyoruz. Kendimizce koruyup kutsayarak tabu haline getirdiğimiz tabularımız, kutsallıklarımız uğruna birbirimizi boğazlıyor ve kendimize hayatı haram ediyoruz” dedi.

Gazeteci-Yazar Cüneyt Alphan; haysiyetli, onurlu, dava sahibi ve inançlı olan her birey mensubu olduğu toplumuna ve ülkesine karşı sorumlu olduğunu, onurlu ve yurtsever insan; halkın ve ülkesinin menfaatini kendi çıkar ve menfaatinin üstünde tutan insan olduğunu belirterek haysiyetli insan; vatan, millet, Sakarya edebiyatı adı altında ülkesinin ve halkının sahip olduğu değerleri talan etmeyen, acı, ölüm, gözyaşı üzerine rant, güç ve makam sağlamayan insan olduğunu söyledi.

Alphan sözlerini şöyle sürdürdü “ben bir birey olarak, verdiğim mücadelenin bedelini çok ağır ödeyerek, cunta rejiminin yaverleri tarafından fişlenerek yaşamım boyunca kamu haklarım elimden alınmasına rağmen, halkım ve ülkem için asla pişman olmadığımı, o insanlık dışı ihlaller bugünde olsa, bugün de o cesaretle karşı çıkabileceğimi belirtmek isterim. Yani, yarın benim kendi vicdanıma şunu söyleme yüzüm vardır. ‘Ben elimden geleni yaptım ama olmadı’ diye.
Eğer Diyarbakır halkı ve kamuoyu bu anlamda benden desteklerini esirgemez, çoluk çocuklarının aydınlık yarınları için, daha eğitimli, daha sağlıklı, daha onurlu ve daha adil bir dünya için mücadeleme katkı sunarsa, ölümüm pahasına bile olsa, il’im, bölgem, ülkem, halkım ve sizler için savaşırım. Bunun tersi olsa bile yine kendi bireysel çapımda mücadeleye kalemimle devam edeceğimi bilmenizi isterim” dedi.
Alphan; Türkiye Cumhuriyeti devleti son yıllarda, Ergenekon çeteleriyle, Balyoz, Poyraz ve benzeri davalarıyla, demokrasiye dair doğum sancılarının şiddetle artmasıyla ve Cumhuriyetin kirli ve haram bağırsaklarını hızla temizlemeye kalkmasıyla, tarihin en ağır statükocu, en militarizmci direnciyle karşı karşıya olduğunu illeri sürdü.
Bu davaların, bu dirençlerin ve bu yaşananların temel nedeni Kürt sorunu olduğunu savunan Alphan “ekonomik geri kalmışlık, yoksulluk, işsizlik, insan hakları ihlalleri ve şiddet olayları bu sorunun parametrelerini oluşturmaktadır. Toplumsal barışın, ekonomik kalkınmanın, siyasal istikrarın ve demokratikleşmenin sağlanması için top yekun ülke insanın bu soruna karşı duyarlı olması gerekmektedir.

İktidarın Kürt sorununa yönelik olarak demokratikleşme ve bölgesel sosyo-ekonomik kalkınma politikalarını kararlılıkla uygulamaya konması, iç barışı kökleştirmesi ve özgür bir ortam yaratması gerekmektedir. Temel ilkelerin, sivil iradenin öncülüğü ve hükümetin sorumluluğu altında kararlılık ve süreklilik, şeffaf ve diyaloglara açık katılımcı süreçler içinde, cesaret ve özgüvenle uygulamaya konulması gerekmektedir” dedi. 
Demokrasilerde insanların kimliklerinden kaynaklanan özgürlükleri her zaman için saygınlığa ve dokunulmazlığa sahip olduğunu ifade eden Alphan; ancak bu saygınlık ve dokunulmazlık hiçbir zaman ayrılıkçı bir hareketi koruyan bir zırh haline getirilemeyeceğini de söyledi.
Ak Parti aday adayı Alphan; sözlerini şöyle noktaladı: “PKK sadece bir örgüt olmadığı gibi, PKK’liler de artık siyasal bir tercih olmanın ötesine geçmiş toplumsal- kültürel bir olgudur.  PKK’yi örgüt olarak tasfiye edip, PKK siyaseti güdenlerin tümünü hapse atsanız bile sorunun çözümsüzlüğü devam edecektir. Bu durumda yapılacak şey, PKK’nın kitle tabanının üzerine gitmek değil, soruna kalıcı bir çözüm bulmaktır” dedi.



Bu haber 3261 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Siverek'te dereye giren 2 çocuk boğulma tehlikesi geçirdi
Siverek'te dereye giren 2 çocuk boğulma tehlikesi geçirdi
Siverek Belediye Başkan Yardımcıları belli oldu
Siverek Belediye Başkan Yardımcıları belli oldu