EMİNE ERDOĞAN SİVEREK'TE

Haber: Mehmet SezginBaşbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Siverek'te düzenlenen 'Aile içi şiddetin bireysel ve toplumsal etkileri' paneline katıldı.

EMİNE ERDOĞAN SİVEREK'TE
25 Mayıs 2011 - 15:04
Emine Erdoğan, Siverek'te düzenlenen 'Aile içi şiddetin bireysel ve toplumsal etkileri' paneline katıldı. Devlet Bakanı Faruk Çelik'in eşi Beyhan Çelik, Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ve çok sayıda bürokrat ile birlikte salona gelen Emine Erdoğan, sevgi gösterisiyle karşılaştı ve uzun süre içeri giremedi. Tıklım tıklım salona güçlükle girmeyi başaran Erdoğan, burada da salonu dolduran kadınlar tarafından alkış ve zılgıtlar ile karşılandı. Siverek Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ile Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan'ın ardından kürsüye çıkan Emine Erdoğan, kadınlar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

Türkiye'de yaşayan insanların medeniyetlerinde ailenin kutsal ve dokunulmaz olduğunu anlatan Emine Erdoğan, evin giriş kapısından ilerisinin her zaman mahrem olarak kabul edildiğini ifade etti. İnsanların mahremi olarak kabul ettiği evde yaşananların asla dışarı sızmadığını dile getiren Erdoğan, "Bu durum elbette ailenin mahremiyeti, özel hayatın dokunulmazlığı noktasında takdire şayandır. Ancak bu gizliliğin, bu mahremiyetin zaman zaman kötüye kullanıldığını biliyoruz. Aile içinde yaşanan acılar, dramlar, göz yaşartıcı, vicdan parçalayıcı hadiseler dışarı aksetmemesi olanları sistematik işkenceye dönüştürmüştür. Eğer şiddet söz konusuysa açık söylüyorum; kol kırılır ama yen içinde kalmaz, kalamaz" dedi.

İnsanların aile mahremiyeti kavramına sığınarak eş ve çocuklarına şiddet uygulama hakkını kendisinde göremeyeceğine de vurgu yapan Emine Erdoğan, şunları söyledi:

"Şiddet ve işkence bir insanlık suçudur. Ancak kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve işkence bir insanlık suçu olmanın ötesinde, insanlık dışı, insaniyet dışı, vicdan dışı bir suçtur. Gelenek, töre, adet, anane gibi kavramlar hiçbir şekilde kadına ve çocuklara yönelik şiddetin mazereti olamazlar. Bu kavramların arkasına saklanmak, bu kavramları bir mazeret olarak öne çıkarmak sadece ve sadece korkaklığın göstergesidir. Töre cinayeti adı altında kadınları katletmeyi kendi vicdanlarına izah etmeye çalışanlar, ben inanıyorum ki; iki cihanda da vicdanları kararmış, yüzleri kararmış, ellerine masum kanı bulaşmış katillerdir. Bizim medeniyetimizde yaşlılar, kadınlar, çocuklar özellikle de kız çocukları her zaman özellikle korunmuş ve kollanmışlardır. Bizim peygamberimiz kendi döneminde kız çocuklarının diri diri gömülmesi gibi bir vahşeti cahiliye adeti olarak görmüş ve derhal ortadan kaldırmıştır. Bizim medeniyetimiz anneleri en kutsal varlık olarak nitelendirmiş, cennetin annelerin ayaklarının altında olduğu anlayışını hakim kılmıştır. Kim kadına, çocuğa el kaldırılıyorsa onun eli de vicdanı da kirlenmiştir."

Kadına yönelik şiddetin yasalardan önce bizzat kadınların mücadelesi ile son bulacağını dile getiren Erdoğan, "Töre cinayetleri karşısında susan her kadın kendisine olduğu kadar dünyanın tüm kadınlarına da haksızlık yapar. Okula gönderilmemesi, eğitimden yoksun bırakılması karşısında tepkisiz kalan her kızımız hem kendisine, hem de başka kadınlara haksızlık yapmış olur" dedi.

TERÖR VE ŞİDDETİ ANA YÜREĞİ BİTİRİR

Bölge kadınlarının gözünün dağda veya asker yolunda olduğunu, çocuklarına sağ salim ulaşma hayali kurduklarını ifade eden Emine Erdoğan, ana yüreğinin bölgede terör ve şiddeti bitireceğini belirterek şöyle devam etti:

"Bu bölgede nice kadın gözünü dağlara dikerek, asker yoluna dikerek dağdaki ya da askerdeki çocuğunun sağ salim gelmesi hayalini kurdu. Nice kadınlar büyüttüğü yavrusunun haberiyle yere yığıldı; annelerin, babaların gözyaşı sel oldu. Acı, feryat, ağıtlar semalara yükseldi. Bu bölgede yaşanan olaylarda acı çeken her zaman anneler olmuştur. Kaybeden sadece anneler ve annelik yüreği olmuştur. Bu sorun yaşadıkça, terör ve şdidet devam ettikçe; inanın hiç kimse kazanmayacak ama anneler, ama kadınlar kaybetmeye devam edecektir. Ailelerinin üzerine bir kartal gibi, atmaca gibi kapanan her kadın; yavrusuna sahip çıkan her kadın terörün ve şiddetin biraz daha azalmasını sağlayacaktır. Bu bölgede devam eden teröre karşı da en önemli gücün kadınlar olduğuna inanıyorum. Her bir annenin her bir hanım kardeşimizin şiddetin artık bitmesi, çocukların artık dağdan dönmesi için daha gayretle çalışması lazım. Bunu ancak biz yapabiliriz, bu acıya biz son verebiliriz. Bu bölgenin bir evladı olarak; Siirtli bir kardeşiniz olarak, ana yüreğini ortaya koyarak, akan kanı da gözyaşını da dindirebileceğimize inanıyorum."

Emine Erdoğan, konuşmasının ardından panelistlerin konuşmalarını dinleyip, hediyeler verdi.

Bu haber 3562 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Şeyh Celaleddin Korkmazoğlu vefat etti
Şeyh Celaleddin Korkmazoğlu vefat etti
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması