DOKTORLAR VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDET KINANDI

Lütfü YALGI/SİVEREK17 Nisan tarihinde Gaziantep’te görevi başında iken hasta yakını tarafından bıçaklı saldırıda yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan’a

DOKTORLAR VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDET KINANDI
19 Nisan 2012 - 19:25
uygulanan şiddeti kınamak için Şanlıurfa’nın Siverek İlçesinde bulunan Sağlık-Sen Siverek temsilciliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ile Demokratik Hekim Girişimi üyeleri tarafından Devlet Hastanesi bahçesinde basın açıklaması düzenledi.
            Siverek Şanlıurfa karayolu üzerinde bulunan Siverek Devlet Hastanesi bahçesinde Doktor ve Sağlık çalışanları adına düzenlenen ortak basın açıklamasını okuyan hastanede görevli Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Başıbüyük okuduğu basın bildirisinde şunları kaydetti.’’ Bugün burada, “Sağlıkta Dönüşüm”’e bir kurban daha verdiğimiz için toplandık. Bir sağlık emekçisi daha, Dr. Ersin Arslan,  17.Nisan günü Gaziantep’te, hastanede görevi başında iken, bir hasta yakını tarafından katledildi. Hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. 
            Dr. Ersin ARSLAN sırf doktorluk yaptığı için, sırf "işini yaptığı için" öldürüldü. 
            Cinayetin neden işlendiğini bilmiyoruz. Söylenene göre, çocuk olan zanlının dedesi        Dr. Arslan’ın da içinde bulunduğu ekibin hastasıymış ve bir süre önce hayatını kaybetmiş. 
Dr. Ersin Arslan bir kamu görevlisiydi. Soruyoruz: Dr. Ersin Arslan neden öldü?
Dr. Ersin Arslan devletin hastanesinde, il sağlık müdürlüğü emrinde çalışan bir hekimdi. Soruyoruz: Dr. Arslan neden öldü?
            DR. ERSİN ARSLAN DOĞAL NEDENLERLE ÖLDÜ!
            Lütfen söyleyin. Dr. Arslan doğal nedenlerle mi öldü?
Evet. 
Bir meslektaşımız, işi insanların hastalıklarını iyileştirmek olan bir insan, eşi, anası babası, evi barkı, bir geçmişi ve gelecek hayalleri olan, hepimiz gibi sıradan bir sağlık emekçisi doğal bir nedenle öldü.
Neydi o doğal neden?
            Memnun etme becerisi noksanlığı! Belli ki sevgili arkadaşımız, hastasının yakınını memnun edememişti. Yine yaklaşık iki hafta önce Siverek Devlet Hastanesi acil serviste çalışırken hasta yakınları tarafından darp edilen Nöroloji uzmanı Dr. Övgün Anıl Öztürkyeri ‘ni unutmadık, belli ki oda hasta yakınlarını memnun edememişti. Çünkü bugün ülkemizde görevi yurttaşların bedensel, ruhsal ve sosyal sağlığını korumak olanlar; verilen sağlık hizmetinin niteliğini iyileştirmek yerine, “müşteri” memnuniyetine bakıyorlar. Sayın Sağlık Bakanı saldırı sonrası bakın ne diyor: “Sağlık hizmetlerinde sağlanan yüzde 76'lık vatandaş memnuniyetinde, sağlık çalışanlarının alın terinin büyük yeri olduğu unutulmamalıdır.” Yüzde 76’lık memnuniyet! Bir hekim bıçaklanmış, can çekişirken, ölümle pençeleşirken, Sayın Bakan vatandaş memnuniyetinden bahsediyor!
Sağlık çalışanlarının alın teri olmasaymış, vatandaş memnuniyeti olmazmış. 
            Belki de Dr. Ersin Arslan’ın hastaları geri kalan mutsuz %24’ün içindeydi. Belki de Dr. Ersin Arslan hastayı tedavi etmeyi, ameliyat etmeyi, iyileştirmeyi biliyor; ama “memnun etmeyi” bilmiyordu. Bilemeyebilir de. Tıp fakültesinde, sağlık okullarında hasta tedavi etmek öğretilir; memnun etmek değil. 
            Madem ki anketlerle konuşuyoruz; şu anketlerin sonucunu hatırlatalım sizlere: 
Geçtiğimiz yıl Ankara Tabip Odası hekimlere “Hastalarınıza iyi sağlık hizmeti verdiğinizi düşünüyor musunuz?” diye sordu. Bu soruyu hekimlerin %84’ü “Hayır” diye yanıtladı. 
            Yine geçtiğimiz yıl SES tarafından tüm Türkiye’de sağlık emekçilerine yönelik yapılan anket çalışmasında sağlık emekçilerinin %86’ sı sağlıktaki dönüşümden memnun olmadığını ifade etmişti.
            Burada bir gariplik var! Hekimler-sağlık emekçileri “İyi sağlık hizmeti veremiyoruz” diyor. Ama halk memnun! İşte biz buna pazarlama başarısı diyoruz.
            VATANDAŞ MEMNUNSA NİYE SALDIRIYOR?
            Çok enteresan! Türkiye’de hastaların sağlık hizmetinden memnuniyeti arttığı söyleniyor. Ama memnuniyet arttıkça sağlık emekçilerine saldırılar da artıyor! 
            2009 ve 2010 yıllarında yani iki yılda hekime saldırı sayısı 65 iken, sadece 2011’de bu sayı 57. hekim dışı sağlık emekçilerine saldırının sayısı bile belli değil.
Neden acaba?
Hizmetten memnun olan halkımız neden sağlık emekçilerine saldırıyor acaba?
            Bu; yanıtı bizler için kolay bir soru. Saldırıyorlar; çünkü televizyondan kendilerine reklamı yapılan “sağlık hizmetlerindeki iyileşmeyi” hastaneye gittiklerinde göremiyorlar. 
            Eskiden kuyruk vardı. Bir doktorun kapısında 100 hasta vardı. Bugün de bir doktor günde 150 hasta bakmak zorunda bırakılabiliyor. İtiraz yok. Bakılacak. Yeter ki hasta memnun olsun. 100. hasta olarak muayene odasına giriyorsunuz. Doktor ne yapsın? Şikayetlerinizi sormak, sizi muayene etmek, bulgularını bilgisayara yazmak, bilgisayardan tetkiklerinizi istemek için sadece 3 dakikası var. Kapıda 101. hasta bekliyor çünkü homurdanarak. Sağlık Bakanı, “güvenlik tedbirlerini arttıracağız” diyor, olayı “güvenlik sorunu olarak görüyor yani. Oysa eskiden olmayan ve bugün olan o kadar çok şey getirdiler ki. Peki; eskiden olmayan ne var bugün? Katkı payı var, katılım payı var, reçete parası var, telefonla randevu parası var, “istisnai” denen sağlık hizmetlerine devletin hastanesinde devletin hastadan aldığı bıçak parası var, acilde yeşil alan uygulaması var. 
            Yani kuyruklar duruyor; bir de üste para veriyoruz. Halkın zararına olanı halkın yararına gibi göstermek üzere televizyonlarda, gazetelerde kampanyalar yürütülüyor; anketler açıklanıyor. Sağlık Bakanı’nın açıklamasına bakacak olursak, şu anda %24’lük bir memnuniyet açığımız var. Yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Sağlıkta dönüşüm bir kandırmacadır. Siz verginizi vererek, çalışmıyor olsanız dahi sosyal devlet prensibi çerçevesinde hastalandığınızda bakılmayı zaten hak ediyorsunuz. Ama onlar “Size sağlık hizmeti veriyoruz” diyerek sizden bir kez daha paranızı talep ediyorlar. Çok hasta bakılmasını istiyorlar. Sağlığa “ekonominin lokomotifi” diyorlar. Doktora çok gitmenizi istiyorlar. Doktorları “bakamayacakları kadar çok” hasta bakmaya zorluyorlar.
            Sevgili Halkımıza sesleniyoruz: 
Hasta kuyruklarının ve hastaya yeterli zaman ayrılamamasının sorumlusu doktorlar ve sağlık çalışanları değildir. Beğenmediğiniz hizmetin sorumlusu bizler değiliz. Hastaların cebindeki el de hekimlerin eli değildir. Sağlık çalışanları bugüne dek, dönüşüm programıyla kendilerine verilen görevi fedakârca yapmaya çalışmışlardır. Ama hayır! Olmuyor. Bu program yürümüyor. Sağlık emekçileri bunun farkındadırlar ve yetkilileri uyarmaktadırlar. 
Bugün bizler hastalarımızın nitelikli sağlık hizmeti almadıklarını ve yarın durumun daha kötü olacağını açıkça söylüyoruz. 
            Sağlık hizmetini veren kişiler olan bizler “bu sistem yanlış, hastalarımıza iyi bakamıyoruz, buradan şifa çıkmıyor, çıkmayacak” diyorsak, buna herkes kulak vermelidir. 
Sağlık Çalışanlarına yönelik şiddetteki hızlı tırmanış bize tek bir şey söylemektedir: “Halk aldığı sağlık hizmetinden memnun değildir.” Bizler de  aynı şeyi söylüyoruz: “Verdiğimiz sağlık hizmetinden memnun değiliz.”
Sağlıkta şiddeti önlemenin yolu; Günde 6000 başvurunun olduğu acil servislere 3 doktor bırakmak değildir. Poliklinikte bir doktora 150 hastaya bakma talimatı verip hali mecali tükenen, 151. hastaya bakamayan doktora soruşturma açmak değildir.
Sağlık emekçilerini aralıksız çalıştırmak değildir. Sağlık çalışanlarını şikayet etmek için özel hatlar açmak değildir.
            “Benim yapabileceğim bir şey yok, başlarının çaresine baksınlar” demek değildir.
“Bütün hekimleri himayeme alıyorum” demek de değildir.
Hekime, sağlık çalışanına yönelik şiddet, bu sağlık politikasının ve onun uygulayıcılarının eseridir. Halkın ve sağlık emekçilerinin yararına olmayan bu sağlık politikalarından derhal vazgeçilmelidir.  Şu anda Türkiye’nin doğru sağlık politikası için en acil ihtiyaç, hastaların sayı veya müşteri değil insan, hekim ve sağlık çalışanlarının de robot veya köle değil insan olduğunu kavramış sağlık yöneticileridir. Meydana gelen korkunç olay Ersin’i aramızdan aldı. Çok çok ama çok üzgünüz, bir o kadar da kırgın ve öfkeliyiz. 
YASTAYIZ!
Bugün bütün Türkiye’de, kamuda, özelde, birinci basamakta sadece nöbet düzeninde hizmet verebileceğiz. Sizin iyi bir hizmet alabilmeniz için, size hizmet vermek için çırpınan sağlık çalışanlarına saldırı ve şiddet uygulanmaması, insanların katledilmemesi için, bizi sizlerle karşı karşıya getiren bu tüccar yöneticilerden kurtulmak için hizmet veremiyoruz. Tüm halkımızı bu mücadelede yanımızda olmaya çağırıyoruz.
            Basın açıklamasının ardından doktor ve sağlık çalışanları bir günlüğüne iş durdurma grevi yaparak acil hastalar harici hizmet vermeyeceklerini belirterek sessizce dağıldılar.





































Bu haber 3743 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Bucak, taziye evlerinde yemek uygulamasına son verdi
Başkan Bucak, taziye evlerinde yemek uygulamasına son verdi
Siverek BILSEM Siverek'in yüz akı olmayı sürdürüyor
Siverek BILSEM Siverek'in yüz akı olmayı sürdürüyor