DAVUTOĞLU'NUN ZİYARETİNİN TÜM AYRINTILARI
DAVUTOĞLU'NUN ZİYARETİNİN TÜM AYRINTILARI
Siverek Ak Parti ilçe teşkilatının düzenlediği seçim mitingine Dış işleri Bakanı Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa Ak Parti Milletvekilleri M.Kasım Gülpınar, M. Emin Önen, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cellettin Güvenç, Hilvan Belediye Başkan Adayı Aslan Ali Bayık, Siverek Belediye Başkan Adayı Resul Yılmaz, Şanlıurfa Ak Parti Teşkilatı, Siverek Ak Parti Teşkilatı, Siverek Ak Parti Meclis adayı üyeleri ve partililer katıldı.
Miting öncesinde vatandaşlar halaylar çekerek, Bakan Davutoğlunu bekledi. Miting alanın yoğunluğu yüzünden izdiham yaşandı. İzdihamda fenalaşanlara sağlık görevlileri tarafından miting alanında kurulan alanda müdahale edildi.
Miting alanında gelişte büyük bir coşku ile karşılanan Dış işleri Bakanı Prof Dr. Ahmet Davutoğlu partilileri dört dilde selamladı.
Mitingde konuşan Bakan Davutoğlu şu ifadeleri kullandı" İmanımızın kaynağı Hz. İbrahimin, sabrımızın timsali Hz. Eyyübün hemşerileri olan aziz Siverekliler ! sizleri selamların en güzeli ile selamlıyorum. Allahın selamı üzerinize olsun. Buraya geleceğimi bildiği için sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğanda size selamlarımı iletmemi istedi. Siverek deyince, Urfa deyince akla gelen büyüğümüz vefatından sonrada Sivereke gelemediğim için çok üzüldüğüm rahmetli Eyüp Cenap Gülpınara da rahmet diliyorum. Allah rahmet eylesin mekânlarını cennet eylesin. Onun emaneti olan Kasım kardeşimiz, sizlerin dostu olduğu kadar bizlerinde dostudur.
Allah, Siverekin bu güzel insanlarının yürüdüğü yoldan bizleri ayırmasın. Bugün ve iki gün sonra, iki yıldönümümüz var. Aslında bizim siyasetimizin anlamını ortaya koyan iki yıldönümü. Bugün çok acılı bir yıldönümü. Bundan 26 sene önce Halepçede zalim Saddamın kimyasal silahlarıyla katledilen binlerce kardeşimize de rahmet diliyorum. Allah bir daha bu topraklara böyle acıları göstermesin. Halepçedeki şehitlerimize ve onların emanetlerine, adalete, vicdana bundan sonrada her zamanki gibi sahip çıkacağız. Aynen o dönemlerde olduğu gibi, bugünde bir başka zalim Esed, Suriyedeki kardeşlerimize kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla ölüm yağdırıyor. Ona ve onun yağdırdığı ölümler karşısında direnen onurlu Suriye halkının yanındayız, yanında olacağız. Zalimin karşısındayız, karşısında olacağız. Ben Urfalı kardeşlerime Hz. İbrahimin, Hz. Eyyubun hemşerilerine teşekkür ediyorum. Suriyeden gelen kardeşlerimize, mazlumlarımıza sahip çıktığınız için, ev sahipliği yaptığınız için, nasıl zalim Saddamdan kaçıp gelen Kürt kardeşlerimiz bu toprakların öz evlatları olarak karşılanmışlarsa, Allah şahittir ki Suriyeden gelen kim olursa olsun, ister Arap, ister Kürt, ister Zaza, ister Türkmen kim olursa olsun hepsine kucağımız açıktır. Hepsine gönlümüz açıktır.
Bugünler imtihan günleridir. Kimler zalimlerin yanında kimler mazlumların yanında, cenab-ı hakkın huzuruna çıktığımızda vereceğimiz imtihanın günleridir. Bundan sonra bu ülkede bu topraklarda kim ne zaman hükmederse hükmetsin bilsin ki bundan sonra bu topraklarda sadece vicdan, sadece şefkat, sadece merhamet olacak. 2 gün sonra 18 Mart Çanakkalenin 99 yıldönümü, bu topraklar işgal tehdidi altına girdiğinde Anadolunun her yanından, Balkanların her yanından yiğitler oraya doğru yürüdü. Hiç birisi yanında olan kardeşinin etnik kökenine bakmadı. Bu topraklarda ezanın, tekbirin, Hz. İbrahimin imanının yok olmaması için yan yana şehit düştüler.
Bu topraklarda kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Devleti devlet yapan kudretli ve şefkatli olmasıdır. Kudreti olup da şefkati olmayan devlet işte Suriyede olduğu gibi daha öncede Irakta olduğu gibi zalimleşir. Onun için bizim siyasi zihniyetimizin esası vatandaşımızın her biriyle muhabbet kurmaktır. Her birine şefkatle gönlümüzü açmaktır. Vatandaşlarımızın kullandığı her bir dil ister Türkçe ister Zazaça ister Kürtçe ister Arapça olsun eğer o dil muhabbetle kullanılıyorsa, bu dillerin hepsi rabbimizin nimetidir. Hepsi güzeldir, hepsi saygıya değerdir. Önemli olan o dille ne söylendiği. Ama birileri nefret söylemi kullanıyorsa, kardeşi kardeşe kırdırmak için nefret ve ihanet dili kullanıyorsa o dillerin hepsi yanlıştır. Ak parti iktidarlarının 12 yıldır geliştirmek istediği siyaset dili aslında muhabbet dilidir. Geçtiğimiz yıl içinde ve bugün bu seçimlere girerken 12 yıldır kazandığımız her şeyi tehdit ederek, 12 yıldır kazanılan her şeyi bir anlamda bertaraf etmek için her türlü yola başvurdular. Sokakta terörü şiddeti ayağa kaldırmaya çalıştılar. Beddualar edildi bir sürü yanlışlıklar yapıldı. Ama bilsinler ki bu topraklara bir kez kardeşlik tohumu ekildi. Allah o tohumu daim eylesin.
Bu topraklarda hangi sebeple olursa olsun hiçbir annenin gözyaşı dökmediği hatırlanacak. Çözüm sürecinde barışın bu topraklara egemen kılındığı hatırlanacak. Diyarbakırda sayın başbakanımız Sayın Mesut Barzani ile Şiwan Perver ile yan yana Türkçe, Arapça, Zazaça konuştular. Bu topraktaki insanlara hitap ettiler. O hitap barış hitabıdır.
Bu topraklarda bir daha düşmanlık tohumu ekilmesine izin vermeyeceğiz. Burada her biri birbirinden kıymetli hanım kardeşlerimi görüyorum. Bacılarımı görüyorum. 2013 yılı denildiğinde ne hatırlanacak biliyor musunuz? O provokasyonlar unutulacak. O ihanetler unutulacak. Bir takım komplolar unutulacak ama 30 yılı aşkın bir süre başörtüsü sebebiyle üniversite kapısı önünde bekleyen o bacılarımızın 2013 yılında aynen başı açık olan o kardeşleri gibi bu milletin olan ve sadece bu milletin sözünün geçtiği ve geçeceği Türkiye Büyük Millet Meclisine başörtüsüyle girdiği hatırlanacak.
Ne kadar yorgun olursak olalım, dünyanın neresine gidersek gidelim, hangi sert müzakerelerin içinden geçersek geçelim kimseden korkmayız, kimseden yılmayız, Allahın izniyle. Bakın işte bu yeni siyaset anlayışının yansıması budur. Sizler bunu çok iyi anlıyorsunuz. Her bir Siverekli anlıyor. Ana muhalefet partisinin genel müdürü! anlamasa da bazı siyasetçiler anlamasa da her bir Siverekli biliyor ki bizim yüreğimiz Suriyedeki tek bir bebek için, tek bir can için gece gündüz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Onlar gitsinler sizin akrabalarınız olan sizin kardeşleriniz olan Suriyelileri katleden Esedin elini sıksınlar. Biz ise Halepte ister Arap olsun ister Kürt olsun ister Türkmen olsun hangi kökenden gelirse gelsin her bir kardeşimizin gözünden düşen her bir damlayı yüreğimize düşmüş kabul ediyoruz. Filistinde bir tek kardeşimizin yüreğine ateş düştüğünde onu önce biz hissederiz. Belki televizyonlarda gördünüz. Gazzede bombalar altında Gazzeyi ziyaret ettiğimizde 15-16 yaşlarında bir genç kızımızın babasının cenazesinin başında babası ile kucaklaşmıştı. Aynı şekilde mülteci kamplarını ziyaret ettiğimizde o genç kızların gözyaşlarını gördük. Onun için bizim farkımız bu. Herhangi bir yerde dünyanın herhangi bir yerinde Yarab bize katından yardımcı gönder diyen kim varsa onlara yardımcı olacağız. Onlara kim zulmederse onların karşısında biz olacağız. Siverek bizimleyse dik durmamak mümkün mü? Bu baş bir tek rükûda eğilir. Bizim başımız rükû dışında hiçbir mercide eğilmez.
Sayın başbakanımızla 2011 Ramazanımızda, Somaliye indiğimiz zaman bebekler susuzluktan ölüyordu. Ama şimdi her türlü imkânla Somaliye bütün imkânlarımızı seferber ederek öyle bir kardeşlik gösterdik ki her bir Somalili bize dua ediyor. Şimdi bunlar istiyorlar ki biz bütün bu alanlardan çekilelim. Eskiden olduğu gibi bir kaç meseleye takılıp kalalım. Ne yaparlarsa yapsınlar madem ki siz bizimlesiniz dizimizin son dermanına kadar bu yolda yürümeye kararlıyız.
2013 yılında birileri bu topraklara kâbus gibi çökmek istiyor dediler. Burada ekonomik kriz çıkarmak istiyorlar. Bizleri tekrar borçlu bir devletin vatandaşı yapmak istiyorlar. Ama 2014 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti IMFye olan son kuruş borcunu da ödedi. Siverekin geleceği için gece gündüz çalışacağız. Türkiye büyürken Türkiyenin bütün şehirleri de büyüyor.
Urfadan Sivereke gelirken o çift etrafı seyrederken gurur duydum. 10 sene önce bu yollar nasıldı? Şimdi, Sivereke gelenler Siverekin görkemine, tarihine uygun bir şekilde en kaliteli yollarla geliyorlar. Şimdi bu topraklarda yükselen şehirler var. Sadece Türkiyenin değil bütün Ortadoğunun bütün Akdenizin hatta dünyanın manevi başkentlerinden olan Urfa her şeyin en iyisine layıktır. Siverek her şeyin en iyisine layıktır. Ak gençlikten talebimiz şu. Zaten sayın başbakanımıza Urfada yapılan muhteşem mitingte bu sözü vermiştiniz.
Urfa büyükşehirde inşallah en az % 70 oy istiyoruz sizden ve tabi sizin içinizden çıkan Resul kardeşimizi de Siverekin başına getirmenizi istiyoruz.
Sizin göğsünüzü kabartmışsak biz bundan büyük bir şeref duyarız. Bütün şehirlerin vereceği destek önemlidir. Ama Urfanın ve Siverekin vereceği destek bizim için her şeyden daha önemlidir. Çünkü Urfanın ve Siverekin vereceği destek bu topraklara sinmiş olan 17 peygamberin mekânı olan bu beldeden gelecek destek bizim için geleceğimizi aydınlatan bir destek olacaktır.
Başta başbakanımız olmak üzere Ankaradaki hükümetimiz olarak dünyada bölgemizde Türkiyemizde Urfamızda Siverekimizde ne yapacağımızı söyledik. Bu iddialarımızı bu davamızı anlatmaya çalıştık. Ama şimdi o vakit öyle bir vakittir ki Urfayla Siverekimizi Ankarayla doğrudan irtibatlandıralım. Sivereke artık Ak parti bereketi gelsin. Siverek2teki mahalli yönetim ile Urfadaki büyükşehir yönetimi ve Ankaradaki merkezi yönetim tek bir anlayışla hareket etsin. Tek bir otorite içinde hareket etsin. Sivereke bereket yağsın inşallah.
Bakan Davutoğlu konuşmasının ardından Siverek Kaymakamlığına geçti. Buradaki temaslarının ardında, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Şanlıurfa Ak Parti Milletvekili M.Kasım Gülpınar, Şanlıurfa Ak Parti Milletvekili M.Emin Önen ve AK Parti İl ve ilçe teşkilatları ile birlikte Tarihi Paşa Konağında,TRT 6da yayınlanan Feleka Daye filminin galasına katıldı.c
www.siverekgenclik.com
FACEBOOK YORUMLAR