CUMA YILMAZ AK PARTİYE GEÇME SEBEBİNİ AÇIKLADI

SOSYAL İNSANDAN SİYASAL İNSANA

En sosyal varlık insandır. Sosyal olmak insanın doğasında vardır. Sosyal olan insan paylaşımcıdır, dayanışmacıdır, ortak yaşama önem verir, duyarlıdır, araştırmacıdır. İnsan sosyal olmakla birlikte giderek siyasallaşır. Siyasallaşan insan sadece kendisi için yaşamaz, var olmaz, aynı zamanda toplumla yaşar, toplumla var olur, toplumun sorunlarıyla ilgilenir. Sosyalleşen ve giderek siyasallaşan insan adeta toplumla bütünleşir. Toplumun sorunlarıyla ilgilenir, bilgisini, becerisini toplumla paylaşır, toplumun taleplerini karşılamak için didinir, çalışır, hizmet vermeye çalışır.

İnsanı diğer canlı varlıklardan ayıran özeliklerin başında sosyalleşme ve siyasallaşma gelir. Sosyalleşen ve siyasallaşan insanın toplumsal sorunlardan uzak durması mümkün değildir, düşünülemez. Sosyal ve siyasal yönü gelişen insan bilgisini, becerisini, paylaşımcı ruhunu, dayanışma anlayışını toplumun hizmetine sunmak için çeşitli yollara, yöntemlere başvurular. Kimisi yazarlık yaparak sorunlara değinir, kimisi sivil toplum kuruluşlarında çalışarak, kimisi siyasal partilerde çalışarak topluma hizmet etmeye çalışır. Bilgisine, becerisine, yeteneğine ve olanakları ölçüsünde hizmet sunmaya çalışır. Hizmet sunmak için göreve talip olur. Görev alır. Bu bağlamda Sivil toplum kuruluşlarına, siyasal partilere üye olur, olunur.

Sosyalleşen ve siyasallaşan insan kendisine en yakın siyasal partide, asgaride olsa uyum sağlayabildiği, müşterek yönleri olan, düşüncesini asgari olarak dile getirebildiği, uygulama alanı bulduğu partilerde, sivil toplum kuruluşlarında çalışır, görev alır.

Bu genel ilkeler herkes için geçerli olduğu gibi, benim içinde geçerlidir.

Yıllardır, yaklaşık olarak otuz yılı aşkın bir süreç içerisinde, bilgim, becerim, siyasal yeteneğim ölçüsünde toplumun sorunlarıyla ilgilendim, toplumsal sorunlara karşı duyarlı yönümü korudum. Sosyal demokrat ve aydın birey olarak elimden geldikçe sosyal ve siyasal alanlarda hizmet vermeye çalıştım. Sivil toplum kuruluşlarında, siyasal partilerde görev aldım. Siyasal yaşamımın her evresinde döneme uygun siyasal çalışmaları, siyasal düşüncelerimden taviz vermeyerek sürdürdüm. Kimi zamanlar sivil toplum kuruluşlarında, kimi zaman siyasal partilerde yerel koşullardan siyaset yaptım, görev aldım, düşüncelerimi her zaman olanaklarım ölçüsünde dile getirdim, dile getirmeye çalıştım.

1980 yılı öncesinden bu güne siyasal düşüncelerimde köklü değişiklikler olmadan, görüşlerimi döneme uygun olarak, revize ederek, ana düşüncelerimde eksen kayması olmadan bu güne kadar siyasal yaşamımı sürdürdüm. Devrimci demokrat geleneğimi, ayidatımı, ruhunu koruyarak görev yaptım, hizmet sundum.

1980 yılı öncesinden bu güne fikirlerim neydi, bakmakta yarar var.

Kürt sorunun barışçıl ve demokratik ortamda çözülmesi inancımı hep taşıdım İnkârcı, retçi, asimlasiyoncu, yasakçı zihniyetin sona ermesi

Her kesin ana diliyle eğitim görmesi, ana dilde yayın yasağının kalkması, görsel ve yazılı medyanın her dilde yayını serbest olması. TV ve radyoların Türkçe dışındaki dillerle yayın yapılması, TV ve radyo üzerinde devlet tekelinin kalkması.

Türkiye coğrafyası üzerinde yaşayan tüm halkların eşit koşullarda yaşaması

Herkesin özgürce dini ibadetini yerine getirmesi

Kılık kıyafetine, rengine, ırkına, dinine bakılmaksızın eşit koşullarda birlikte yaşanması Düşünce özgürlüğün kurumsallaşması, demokrasinin tüm kurumlarıyla işlenmesi

Yargının bağımsız, tarafsız, adaletli olması, yargı reformunun yapılması, yargının şeffaf ve seri olması.

Sossyal adalet güvencesinin uygulanıp, yaygınlaşması, sosyal güvencenin toplumun her katmanının kapsaması

Askeri vesayetin kalkması, sivil siyasetin kurumsallaşması

Yerel yetkilerin artırılması, merkezi yönetimden yerel yönetime geçilmesi

Demokratik hakların, demokratik eylemlerin özgürce kullanılması

Ulaşım ağının yaygınlaştırılması, otoban yolların,tren raylarının,hava yollarının tüm Türkiye’yi kapsaması,deniz ulaşımının geliştirilmesi

İletişim ve haberleşmenin özgürce sağlanması, iletişim ve haberleşme ağının yaygınlaştırılması

Seçilmişlerin atanmışlardan önce gelmesi, seçilmişlere hak edilen değerlerin verilmesi, secim siyasetinin demokratikleşmesi

Secim barajının kalkması veya indirilmesi, Ülke çapında örgütlenen tüm siyasi partilerin hazine yardımı alması gibi ilkeler.

Bu ilkelere bağlı olarak zamana ve döneme uygun düşen, taleplere, sorunlara karşı üretilen günlük politikalarla ilgili çözümler ve öneriler. Bu çözüm önerilerin demokratik yöntemlerle sunulması gibi. Daha bir sürü demokratik tespitler ve çözümleri. Ben sadece genel hatlarıyla bir tespitte bulundum.

NEDEN AK PARTİ?

Evet, sevgili dostlar sevgili okuyucular bu genel tespitlerden özelle inersek, tespit ettiğimiz bu ilkeler ışığında Ak partiyi değerlendirmeye kalkarsak, Ak partide tespit etiğim bu ilkelerin çoğunda uyum sağladığımı görebilirsiniz.

Somutlaştırırsak, Kürt sorunundaki inkârcı, retçi, asimlasiyoncu, yasakçı politikaların aksine, Kürt varlığını kabullenen, Kürt diline saygı duyulan bir yönetim tarzına geçilmesi.

Kürtçe yayın üzerindeki yasakların kalkması, Kürtçe TV nin TRT şeş, radyo şeşin açılması, yargılamada yapılan savunmaların ana dilde yapılması, kamu kurum ve kuruluşlarda Türkçe dışındaki dillerin serbest olması için çalışmalarının devam etmesi

12 Eylül 1980 darbe anayasanın değiştirilmesi için kurulan anayasa komisyon çalışmaların devam etmesi ve kısmen değişen anayasa maddelerin yürürlüğe girmesi.

12 Eylül darbesini yapan generallerin yargılanmasının önü açılması, darbe girişiminde bulunanların yargılanması, Ergenekon, balyoz ve 28 Şubat davaları demokratikleşmenin birer örnekleridirler.

Sosyal adalet ilkesin yürürlüğe girmesi, işsizlik sigortasının uygulanması, sosyal güvenlik ağının yaygınlaştırılması, her kesimde insanın sağlıkta yararlanması, sağlığın moderninize edilmesi, Özürlü ve engelli vatandaşlara maaş bağlanması,65 yaş üstü yaşlılara maaş ve sağlık güvencesinin iyileştirilmesi,18 yaş altı tüm insanlara bedava sağlık hizmeti ve sağlık güvencesinin verilmesi, yatalak hastalara evde bakım ücretinin verilmesi, kira yardımı, gıda yardımı, sevk edilen hastalara yol parası, dul bayanlara maaş bağlanması gibi sosyal adalet ilkesini yaygınlaştırılması.

Yıllar önce poşu takan, şalvar giyen, külah takan insanlar yakalanıp cezalandırırken, tezgâhında poşu, şalvar, külah, fistan satanların dükkânları kapanırken bu gün her kes serbestçe poşu takabiliyor, şalvar giyebilir, külahlı, türbanlı dolaşabiliyor. Elbette ki bu yeterli değil, gönül arzular ki kılık kıyafet tümüyle serbestleşsin, insanların kılık kıyafetine dokunulmasın.

Son yıllarda AK parti döneminde yapılan yargı reformları demokratikleşmenin önemli adımlarından biridir, savunma hakkının kurumsallaşması, ifadenin her aşamasında avukatın bulunması, susma hakkının kullanılması, hâkim savcılar kurumunun atanmışlar yerine seçilmişler tarafından oluşması gibi, ana dilde savunmaların yapılması gibi. Karakollarda işkencelerin yok olma noktasına gelmesi gibi.

En önemli gelişmelerden biride seçilmişlerin atanmışlardan önce gelmesi ilkesinin kurumsallaşması, şöyle bir geçmişe bakın genelkurmay başkanı, anayasa mahkemesi başkanı veya buna benzer bürokratların protokoldeki ve yasadaki üstünlükleri ve bugünkü durumları karşılaştırdıklarınız vakit bu farklılığı görebilirsiniz.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için ak parti yoğun bir şekilde çalıştığı aşikârdır, büyük şehir yasası bunu en büyük örnekleridir. Bu gün Türkiye’de yerel yönetimler yasası alabildiğince şeffaf bir şekilde tartışılmaktadır, eyalet sistemine geçiş gibi.

Ulaşım ağının tüm Türkiye yaygınlaşması, otoban yolların yaygınlaştırılması, hava yolların tüm illeri kapsaması, hızlı tren projesinin geliştirilmesi, deniz ulaşımının gelişmesi ve hayata geçirilmesi küçümsenecek ve kayda alınmayacak gelişmeler değildir.

Eğitimin parasız yapılması için kaldırılan öğrenim harçları, kitapların bedava dağıtılması, öğrenci annelerine şartlı nakit desteğini yapılması, okul ve derslik sayıların artırması gibi gelişmeler. Tüm bunlar yeterli olmamakla birlikte kayda alınacak ve takdir edilecek gelişmelerdir.

İletişim ve haberleşme ağının güçlenmesi, geliştirilmesi, tüm Türkiye’ye yayılması, köylere, kırsal alanlara kadar yaygınlaşması büyük bir reformumdur. İnternetin,3G nın yaygınlaştırılması insanların yaşam kalitesini artırmış ve yaşamını kolaylaştırmıştır. Secim barajının kaldırılması veya düşürülmesiyle ilgili yapılan çalışmalar olsun, ana dilde seçim propagandası yapma hakkının verilmesi, siyasi partilerin hazinede yardım alma çalışmaları demokrasinin vazgeçilmez koşullarıdır, ilkeleridir.

Ve en önemlisi Kürt sorunun sivil siyaset anlayışla çözülmesi, barış sürecinin başarıya ulaşılması için yapılan görüşmelerdir. Bu görüşmeler neticesinde yaklaşık yedi aydır ölüm haberleri, cenaze gelmemektedir.Cenazelerin gelmemesi,ölüm haberlerin gelmemesi en büyük ve önemli olan yanıdır. Demokratikleşme yasaların çıkması büyük bir önem arz etmektedir. Sivil bir anayasa çalışmaların yapılması hiçbir şekilde küçümsenemez.

Türkiye’nin demokratikleşmesi için sivil siyasetin güçlenmesi, Türkiye’nin sivilleşme çabaları AK parti döneminde tavan yapması anlamlıdır.

Evet, sevgili dostlar, sevgili okuyucular tüm bu gelişmeleri farkında olan birisi olarak, ak partinin bu çalışmalarını tasvip ettiğim için ak partiye üye oldum. Aslında daha uyum sağladım birçok konu var, birçok proje var. Bunları yazmak, sayfalara taşımak, konuşmak, tartışma çok uzun bir süreci kapsar. Sayfalar yetmez, günler yetmez, kitaplar yetmez. Bu bir yaşam tarzıdır, çağdışlık tarzıdır. Bu bir sivilleşme ve demokratikleşme hareketidir. Bu sivilleşme ve demokratikleşme sayfalara, kitaplara sığmaz.

Ak partiye üye olmam yukarda dile getirmeye çalıştığım ilkelere, gelişmelere uyum sağladığım için üye oldum. Demokrasiye, sivilleşmeye, demokratikleşmeye, barış sürecine, çözüm sürecine karınca misali destek vermek için üye oldum.

AK partiye Üye olmamın altında başka gerekçeler aramanın hiç kimseye faydası yoktur. Ak partiye üye olurken kimseden icazet almadığım gibi, kimsenin temsilcisi olarak gitmedim. Sadece gönül bağım olduğu kişilerin fikirlerini alarak, bir birey olarak üye oldum

Üye olurken hiçbir talebim, hiç bir koşulum olmadı. Koşulsuz, talepsiz bir nefer olarak çalışmak, sivilleşmede, demokrasiden taraf olmak için üye oldum. Bi taraf olan ber taraf olur ilkesinde hareketle, ber taraf olmamak için ak partiye üye oldum.

HİZMET ANLAYIŞIM

Yazının girişinde belirttiğim gibi sosyal ve siyasal insan sadece kendisi için yaşamaz, toplum için de yaşar. Sosyalleşen ve siyasallaşa insan her dönemde kendini toplumun hizmetine adar. Bu ilkeden hareketle bende yaşamım boyunca kendimi hep halkın hizmetine adadım. Sivil toplum kuruluşlarında, siyasi partilerde, mahalli idarelerde görev alarak hizmette bulundum.

Elbette ki bundan sonraki siyasal yaşantımı Ak parti içinde hizmette çalışarak devam edeceğim. Bu hizmet anlayışım bir karınca misali gibi çağdaş ve marka bir şehir yaratmak için olacaktır. Gönlümüzden geçen bir hizmet anlayışı olmakla birlikte, asıl olan Ak parti ilçe kurulların, il kurullarının ve halkımızın bize biçtiği görevdir. Hiç bir zaman mevki, makam peşinde koşmadım, Mevki makam hırsı gözümü bürümedi. Her zaman amacım insan odaklı hizmet anlayışıdır. Partimin kurularının bana biçeceği görevi yerine getirmek için partimle uyum içerisinde, partinin ilkelerini rehber edinerek, bir ekip çalışmasıyla yerine getireceğim.

Desteğimi ak partiden, gücümü yasalardan, yönetmenliklerde alarak eşit bir şekilde tüm SİVEREK halkına hizmet sunmak için gecemi gündüze katacağım. Saygılarımla