CUMA HUTBESİNDE BÜYÜKLERE SAYGI ANLATILDI

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bugünkü cuma namazında büyüklere saygı konusu anlatıldı.

BÜYÜKLERE KARŞI SAYGI

Muhterem Müslümanlar!

İnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren bir yolculuğa başlar. Fani hayattaki bu yolculuk çocukluk, gençlik, yetişkinlik derken ihtiyarlık dönemine ulaşır. Allah’ın kendilerine ömür verdiği kimseler bütün bu dönemleri yaşarlar. Rabbimiz bu gerçeği şöyle ifade etmektedir: “Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli kılan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ihtiyar yapan Allah’tır. O, dilediğini yaratır; bilendir, Kadir olandır.”[i] Bu dönemlerin içinden geçen insanın en zayıf devresi çocukluk ve ihtiyarlık dönemidir. Çocuklukta olduğu gibi ihtiyarlıkta da insanlar ruhen çok hassas olmakta, ilgi ve desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu sebeple yaşlıların ihtiyaçları giderilmeli, sık sık ziyaret edilip gönülleri alınmalıdır.

Aziz Müminler!

Sevgi ve saygı insanların muhtaç olduğu ulvî duygulardır. Bu duyguların güçlü olduğu toplumlar mutlu ve huzurlu olurlar. Bu nedenle dinimiz insana sevgi duymayı, saygıyı göstermeyi temel ahlakî görevlerimiz arasına koymuş, büyüklere karşı sergileyeceğimiz davranışlar konusunda önemli uyarılarda bulunmuştur. Sevgili Peygamberimiz bize, insanlara karşı daima merhametli, güler yüzlü, yardımsever olmayı öğretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Bir genç bir ihtiyara yaşından dolayı saygı gösterirse; yaşlandığı zaman, Yüce Allah ona saygı gösterecek birini mutlaka nasip eder.”[ii]

Anne ve babalarımız sevgi ve saygıya en layık kimselerdir: “Anne-babası ya da onlardan biri yanında yaşlanıp da cennete girmeyen kimseye yazıklar olsun.”[iii] diyen Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu sözleriyle ebeveynlerimizin cennete girmemiz için bir vesile olduğunu ifade etmek istemiştir.

Hayat tecrübelerinden istifade etmede, yanlış hareketlerimizi doğruya çevirmede, doğru davranışlarımızı sürdürmede büyüklerimiz bizler için birer nimettir. Bunun yanı sıra onların dualarını almak suretiyle rabbimizin rızasına nail olabileceğimiz gerçeği de unutulmamalıdır.

Muhterem Kardeşlerim!

Yaşı kemale ermiş olan büyüklerimiz evlerimizin bereketi, çocuklarımızın dedeleri ve nineleridirler. Sosyal hayatın yoğun temposu içerisinde kendilerine çok fazla vakit ayıramadığımız evlatlarımızın sevgi, şefkat ve merhamet duyguları ile yetiştirilmeleri ve saygıyı hayat tarzı haline getirebilmeleri için dedelere ninelere muhtacız. Bütün bu sebeplerden dolayı hangi gerekçeyle olursa olsun yaşlarımızın yalnızlığa ve huzur evlerine terk edilmeleri asla doğru değildir. Bu gün yaşlılara gösterilen saygısızlığın, onları hayatımızdan uzaklaştırmanın dinî, millî ve manevî hiçbir dayanağı yoktur.

Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitirmek istiyorum: “Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir.”[iv]

[i] Rûm, 30/54.

[ii] Tirmizî, “Birr”, 75.

[iii] Müslim, “Birr”, 3.

[iv] Tirmizî, “Birr”, 15; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 66.