BİR ŞEHİR DÜŞÜNÜN Kİ HER YER GÜLÜ GÜLİSTANLIK OLSUN

Hayal etmek güzel bir duygu, Hayalsız ve amaçsız bir insan düşünemiyorum. Her insan kendisi için ve çevresi için güzel düşler kurar, bu düşlerin gerçekleşmesi için çalışması kutsaldır.

Sevgili dostlar;  dün Fıratın Sesi Gazetesinde Cemil Yeşildağ’ın( Bir Şehir düşün ki 1) isimli makalesi yayımlandı. Makaleyi birçoğunuz okumuşsunuz, makalenin asıl amacı yaşana bilir bir kente olması gerekenler ve olmamsı gerekenleri içeriyordu.

Makaleyi okuyan bazı arkadaşlar ‘’makalede Belediye Başkanı ile ilçe Kaymakamına yönelik eleştiriler olduğunu’’ belirtmeleri üzerine makaleyi tekrar okudum.

Okuduğum kadarıyla Cemil Yeşildağ’ın yazısında öyle ağır eleştiriler yoktu. Yazıda idarecilere yönelik eleştiriden çok tavsiyeler vardı.

Eleştiri ve öz eleştiri mekanizmasının işletilmesi, insan ilişkileri açısından olduğu kadar, bir kentin yaşamı açısından hayati önem taşır. Eleştiri ve öz eleştiriye açık olmayan kişilerin ve toplumların gelişmesi, ilerliyi görmesi mümkün değil.

Fıratın sesi Gazetesini kurduğumuz ilk günden itibaren vatandaşlara şunu belirtik. Biz her kesimin gazetesi olmaya çalışacağız. Görüşleri fikirleri ne olursa olsun, Siverek için iyi ve güzel şeyler düşleyen herkese gazetemizde yer vereceğiz. Yazılanların kişisel çatışmadan çok fikir çatışması ortamı oluşturup, çatışan fikriler sayesinde ortak akıl da birleşmemizi sağlayacağımızı söyledik.


Cemil Hoca yazısında iki noktayı eksik bırakmış. Bunlardan bir ilçe idarecilerinin yani belediye başkanı ve Kaymakamın halkla bütünleşmediğini belirtmesini haksızlık olarak yorumluyorum. Eksikler, yetersizlikler olmasıyla birlikte gerek belediye başkanı, gerekse ilçe kaymakamının halkla bütünleşme çabasını görmemek haksızlık olacağını düşünerek bu iki idarecinin halkla bütünleşme çabasını yazmakta yarar görüyorum.

Yaklaşık üç ay önce göreve başlayan ilçe Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, göreve başlar başlamaz tüm kurumlara talimat vererek beş yılık çalışma programları hakkında brifing düzlemesini istedi. Tüm kurumlar hazırladıkları brifinglerini halka ve ilçede bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle paylaştılar.

İlçe Kaymakamı Hersanlıoğlu ikinci büyük çalışmasını tüm köyleri gezerek gerçekleştirdi. Siverek tarihinde ilk kez ilçe kaymakamı ilçede görevli bazı daire amirleri ve seçilen il meclisi üyeleriyle köyleri dolaşarak yaşanan sorunları yerinde tespit edip, halkın sorunlarını köylerine kadar gidip dinlemeye çalıştı. Yaklaşık iki aylık bir süre içinde bazen geç saatler kadar toz, toprak demeden 147 köy muhtarlığını dolaşan ilçe kaymakamı Hersanlıoğlu’nun tespit ettiği sorunların çözümüne  yönelik proje çalışmalarına başladı.

Cemil hocanın bir diğer iddiası ise Belediye başkanının halkla ilişkilerinin yetersizliğinden söz etmesidir. Belediyeye  her gün yüzlerce vatandaş geliyor, bu yüzlerce insandan bir ikisi dışında  kimse memleket  sorunu için  gelmiyor.  Gelenlerin  büyük çoğunluğu belediye başkanıyla görüşmeye geliyor. Gelenlerin % 99 ya yardım amacıyla  geliyor yada iş  talebinde  bulunuyor. Belediye başkanı bu insanlar  zamanını ayırıp  görüşüyor. Zaman, zaman  bu yoğun halk  görüşmeleri  yüzünden belediyenin  işleri aksıyor. Bu  yapılanlar yeterlimi? Elbet değil, belediye  başkanını  kentte ki sivil toplum kuruluşları, meslek odaları  kanat önderleriyle aylık  toplantılar  yapması, kente bulunan aydınların  kentin kaliteli  yaşamı hakkında  görüşmeler  yapması  daha yararlı  olacak. Benimde tanık olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak’’Kent konseyi toplantıları  olduğu dönemde  sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve bu kentin aydınlarından çok az sayıda insan katıldı. Kısaca  değinmek gerekirse  sivil toplum kuruluşlarımız ve aydınlarımızda kentin sorunları  karşısında  duyarsızdırlar.

Siverek yüz ölçüm ve nüfus olarak birçok ilden daha büyük bir yerleşim yeri. Kısıtlı imkanlar ve az bütçeyle bu kente kaymakam olmak, belediye başkanı olmak  kolay bir iş değil. Bu kentin insanlarını idare etmek sanıldığı kadar kolay değil. Buna rağmen elbette daha iyi hizmetlerin yapılması gerekir. Bunu için Cemil kardeşimiz  gibi aydınların kentin sorununa  sahip çıkıp’’kral çıplak demesinin büyük bir önemi var. Yapılanmayanları yazmak, yapmak için atılmış en önemli adımdır.

Bunları yazmamda ki amacım; ne kaymakamın avukatlığını yapmak, ne de belediye başkanının. Ben sadece bu konuda ki eksikliği tamamlamak istedim.

Cemil  Yeşildağ’ın yazısını büyük bir kısmına katılıyorum. Daha güzel ve sorunsuz bir kente yaşamanın her Sivereklinin hakkı olduğuna inanıyorum. Daha güzel ve yaşana bilir bir Siverek için, mühendislerimizin, öğretmenlerimizin, doktorlarımızın ve aydınlarımızın arabalarına verdiği önem kadar, bu kentin insanlarına ve sorunlarına önem vermesiyle, daha güz bir kent hayalinin gerçeğe dönüşeceğine inanıyorum.

Bu kentin idarecileri bize gelmiyorsa biz daha çağdaş bir kent adına tasarladığımız projelerle, birlikte biz idarecilerin kapısına gidelim. Çünkü onlardan çok bu kentin sahipleri bizleriz.

Bu kentin daha çağdaş ve yaşanabilir bir kent olması için önce taşın altına elimizi koyup, biz bu memleketin aydınları olarak bu memleketin yarınları için  proje üretmeliyiz.

Cemil Yeşildağ’ın yazısında tespit ettiği sorunların tamamı  bizim gerçeklerimizdir. Bu sorunların çözümüne  talip olup  seçilenlerden  hizmet beklemek  Cemil kardeşimizin olduğu  kadar  her Sivereklinin  hakkıdır. Daha iyi ve çağdaş bir yaşam  ortamının  sağlanması için hepimizin yapacağı hizmetlerin olduğuna  inanıyorum. Bu hizmetlerin olabilmesinin  yolu eleştiri ve öz eleştiri  yolundan  geçtiğini belirtmek isterim

Yazılanlardan kimse gocunmasın. Kral çıplaksa, çıplaktır diyebilmeliyiz. Saygılarımla

Siverek Gençlik Haber